Yaşayan Osmanlı sanatı "çini"

Ordu’nun Ünye ilçesi Mürüvvet Vidinli Halk Eğitim Merkezi’nde tezhip ve çini öğretmenliği yapan Berna Saraç, kültür değerlerinin yaşatılması ve korunması için unutulmaya yüz tutmuş Osmanlı’dan kalma çini sanatları için öğrencileri ile bir araya geliyor. Birçok kadının başvurduğu bu kurslar hem gelir kapısı hem de Osmanlı’dan kalan tarihi yaşatıyor.

Yaşayan Osmanlı sanatı "çini"

Ordu’nun Ünye ilçesi Mürüvvet Vidinli Halk Eğitim Merkezi’nde tezhip ve çini öğretmenliği yapan Berna Saraç, kültür değerlerinin yaşatılması ve korunması için unutulmaya yüz tutmuş Osmanlı’dan kalma çini sanatları için öğrencileri ile bir araya geliyor. Birçok kadının başvurduğu bu kurslar hem gelir kapısı hem de Osmanlı’dan kalan tarihi yaşatıyor.

24 Mayıs 2021 Pazartesi 09:27
Yaşayan Osmanlı sanatı "çini"

Ordu’nun Ünye ilçesi Mürüvvet Vidinli Halk Eğitim Merkezi’nde tezhip ve çini öğretmenliği yapan Berna Saraç, kültür değerlerinin yaşatılması ve korunması için unutulmaya yüz tutmuş Osmanlı’dan kalma çini sanatları için öğrencileri ile bir araya geliyor. Birçok kadının başvurduğu bu kurslar hem gelir kapısı hem de Osmanlı’dan kalan tarihi yaşatıyor.

“Minyatür Osmanlı’da sahne canlandırma, tezhip ise hat süsleme sanatıdır”

Minyatür Osmanlı’da sahne canlandırma ve tezhibin ise hat süsleme sanatı olduğunu söyleyen tezhip ve çini öğretmeni 28 yaşındaki Berna Saraç, ”Bir Osmanlı sanatı olan tezhip ve minyatür hiçbir şekilde formu bozulmayan her şeyin el ve hayal gücüyle yapıldığı bir sanattır. Minyatür Osmanlı’da sahne canlandırma sanatıdır. Savaş, kutlama, gibi sahnelerin belirli biyografilerde çizip canlandırıyoruz. Bu sanat da ezme altın tozu, guaj boya ve taş sulu boyalar kullanılır. Tezhip ise minyatür ile karıştırılarak da kullanılır çünkü Osmanlı sanatının uzun yıllar boyunca yaşamasını hedefliyoruz. Tezhip hat süsleme sanatı olarak geçiyor. Tezhip ve minyatürü bazen bir objeye, cama, ahşap bavula, duvara ve aynaya işleyebiliyoruz ama tezhip genelde altın tozu ile hat süslemeye daha çok yakışıyor. Buradaki çalışmaların tasarımları bana aittir. Her öğrencimin kendi evinde kendine has çalışması ve tasarımlarının olmasını istiyorum. Bize verilen olanaklar doğrultusunda tezhibi ve minyatürü olabildiğince nesilden nesile aktarmayı amaçlıyoruz. Şu ana kadar 100’e yakın öğrenci yetiştirdim. Şu an pandemi nedeniyle toplamda 12 öğrencim var. Pandemiden önce daha kalabalık çalışıyorduk“ dedi.

“Osmanlı’dan bu yana yaşayan sanat”

Osmanlı’dan günümüze bu sanatın hiç bozulmadan geldiğini sözlerine ekleyen Saraç, “Çini topraktan gelip toprağa gider mantığıyla ortaya çıkmış bir sanattır. Osmanlı’dan bu yana hiç bozulmadan gelişerek gelmiştir. Çini’nin evrilme süreci; çamurun bisküviye dönüşmesi, bisküvinin fırında pişip boyandıktan sonra sırlanıp fırında 1500-2000 derecelerde pişip porselene dönmesidir. Çini nasıl topraktan geliyorsa boyaları da topraktan gelir. Çini’de hiçbir şekilde kimyasal kullanımı yoktur. Topraklara renk vermek içinde bitkilerin özü kullanılır. Çininin fırında pişme süresi 3 gün sürer ve yabancı kimyasal maddeler kullanılırsa çini fırında patlar” diye konuştu.
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner81