Koronavirüs salgınının tüm çalışma süreçlerini etkilediğini ifade eden Global Grup CEO’su Ümit Gediman, iş sağlığı ve güvenliğinin bu günlerde çok daha hayati önem taşıdığının altını çizdi. Gediman, İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’nın stratejilerin ve iyi uygulamaların geliştirilmesi için doğru platformları bir araya getirmek açısından önemli bir hafta olduğunu ifade etti.
Global Grup CEO’su Ümit Gediman, iş sağlığı ve güvenliği konusunda açıklamalarda bulundu. Koronavirüs salgınının tüm çalışma süreçlerini etkilediğini ifade eden Gediman, iş sağlığı ve güvenliğinin her zaman çok önemli olduğunu ancak bu günlerde çok daha hayati önem taşıdığının söyledi. İş sağlığı ve güvenliği konusunun ilgili tarafların ortak çabasıyla modern nitelikte önleyici ve koruyucu hizmetlerin esas alındığı bir sistem yaklaşımı olarak ele alınması gerektiğini söyleyen Gediman, İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’nın stratejilerin ve iyi uygulamaların geliştirilmesi için doğru platformları bir araya getirmek açısından önemli bir hafta olduğunu ifade etti.
Gediman, sözlerine şöyle devam etti: "Koronavirüs salgının başlamasından bu yana, 7 bin sağlık çalışanı hayatını kaybederken, 136 milyon sağlık ve sosyal bakım çalışanı virüs bulaşma riskine maruz kaldı. Dünyada kayıt dışı ekonomide yer alan 1,6 milyar çalışanın birçoğu, tüm kısıtlamalara rağmen çalışmaya devam etti. Uzaktan çalışanlar için çalışma ve özel yaşam arasındaki çizgiler belirsiz hale geldi. Sağlıklı ve güvenli ortamda çalışma hakkı en temel insani haklardan biri. İşçi sağlığı ve iş güvenliği çalışmalarında öncelikli amaç, çalışanların sağlığını korumak. Bu konunun önemini kamuoyuna duyurmak amacıyla 1987 yılından bu yana her yıl 4 ile 10 Mayıs tarihleri arasında İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası düzenleniyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) rakamlarına göre; dünyada yaklaşık 3 milyar iş gücü bulunuyor ve her yıl yaklaşık 360 bin kişi iş kazası, 1 milyon 950 bin kişi ise meslek hastalıklarından dolayı hayatını kaybediyor. Ülkemizde ise her 6 dakikada 1 iş kazası meydana geliyor; her 6 saatte 1 çalışan ölüyor. Koronavirüs salgının başlamasından bu yana, 7 bin sağlık çalışanı hayatını kaybederken, 136 milyon sağlık ve sosyal bakım çalışanı virüs bulaşma riskine maruz kaldı. Dünyada kayıt dışı ekonomide yer alan 1,6 milyar çalışanın birçoğu, tüm kısıtlamalara rağmen çalışmaya devam etti. Mikro ve küçük ölçekli işletmeler, resmi İş Sağlığı ve Güvenlik gereklerini karşılamakta zorlanırken; işletmeler uzaktan çalışanlarının moralini yüksek tutmakta zorlandı ve çalışanlar için çalışma ve özel yaşam arasındaki çizgiler belirsiz hale geldi".
"İşveren, iş sağlığı ve güvenliği eğitimi vermek zorundadır"Gediman, iş sağlığı ve güvenliğinde işverene düşen sorumluluklar hakkında şu bilgileri paylaştı: "İş Kanunu’nun 77’nci maddesine göre, işverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmakla yükümlüdürler. İşverenler işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, çalışanları karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar. İşverenin en önemli yükümlülüklerinden biri, işyerinde çalışanları, onları çalışmaktan alıkoyabilecek mevcut risklere karşı korumaktır. Bu amaçla 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu (İSG) 10’uncu maddesine göre işyerine özgü risk analizi yapmak ve yaptırmakla yükümlüdür. Çalışanların sağlık kayıtlarını tutmak, işyerinde oluşmuş olan iş kazaları ve meslek hastalıklarının raporlanmasını sağlamak da işverenin diğer önemli yükümlülüğüdür. Bununla birlikte Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından belirlenecek iş sağlığı ve güvenliğini ilgilendiren konularla ilgili bilgileri, İSG-KATİP sistemi üzerinden genel müdürlüğe bilgi vermekle yükümlüdür. İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütmek üzere işyerinden personel görevlendirilse veya ortak sağlık güvenlik birimlerinden hizmet alınsa bile işverenin bu hizmetlere ilişkin yükümlülükleri ve sorumlulukları devam eder".
"İş kazalarının yüzde 88’i tehlikeli davranışlardan kaynaklanıyor"
Ülkemizde iş kazalarının yüzde 88’inin tehlikeli davranışlardan, yüzde 10’unun tehlikeli durumlardan, yüzde 2’sinin ise kaçınılmaz ve bilinmeyen nedenlerden kaynaklandığını belirten Gediman, tehlikeli davranışların minimuma indirilmesi için gerek işyerin gerekse mesleki şartlara özgü eğitimlerin sıkça ve amaca uygun şekilde düzenlenmesinin gerekliliğinin altını çizdi. Gediman, bu eğitimlerin konuya hakim iş sağlığı ve güvenliği profesyonelleri, iş sağlığı ve güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri veya mesleki alanda yeterliliği belgelenmiş kişilerce verildiğini ve kayıt altına alındığını söyledi. Gediman, “Bu nedenle işyerlerinde eğitim sisteminin her şartta uygulanabilirliğinin sağlanması esastır. İkaz, teşvik, ödül ve ceza uygulamaları da gerekli görülen unsurlardandır. Tehlikeli durumların önlenmesi için ise; sağlık ve güvenlik tedbirleri alınmalı, alınan tedbirler sürekli kontrol edilmeli ve iyileştirme çalışmaları yapılmalıdır" dedi.
"Çalışanlar, alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür"
Çalışanların ise İş Kanunun 77’nci maddesine göre iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlü olduğunu altını çizen Gediman, “İş sağlığı güvenliğine ilişkin olarak çalışanın görevi ve sorumluluğu; alınan tedbirlere, iş sağlığı ve güvenliği usullerine ve talimatlarına uymak ve çalışma arkadaşlarına örnek teşkil etmektir. Çalışanlar, davranış ve kusurlarından dolayı, kendilerinin ve diğer kişilerin sağlık ve güvenliğinin olumsuz etkilenmemesi için azami dikkati gösterirler. Görevlerini, işveren tarafından kendilerine verilen eğitim ve talimatlar doğrultusunda yaparlar. İşveren tarafından güvenli çalışma ortam ve koşullarının sağlanması, kendi yaptıkları işlerde sağlık ve güvenlik yönünden risklerin önlenmesinde, işveren veya sağlık ve güvenlik çalışan temsilcisi ile mevzuat uygulamaları doğrultusunda işbirliği yaparlar” dedi.