Eğitimin 1 yıl artması, kadınlarda tasarruf etme ihtimalinin yaklaşık yüzde 5 oranında yükselmesini sağlıyor. Her bir ek eğitim yılı ise kadınlarda aylık 63 TL daha fazla tasarruf getiriyor.
ING Türkiye, kentsel yerleşim bölgelerinde yaşayan yetişkin bireylerin tasarruf eğilimlerini izlemek amacıyla 2011 yılından bu yana IPSOS iş birliğiyle gerçekleştirdiği Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması (TTEA) kapsamında elde ettiği verileri, Think Forward Initiative’in (TFI) tarafından gerçekleştirilen uluslararası yarışma için sundu. ING Grubu’nun kurucuları arasında yer aldığı Think Forward Initiative ile toplumun ve bireylerin sağlıklı finansal kararlar almalarına destek olmak amacıyla finansal davranışlar hakkında araştırmalar yürütülmesi ve bu akademik çalışmalar için fon sağlanması amaçlanıyor. Bu kapsamda Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Aydemir tarafından yürütülen ve TTEA’nın verilerinin kullanıldığı “Eğitimin, Tasarruf ve Finansal Davranış Üzerindeki Etkisi” başlıklı araştırmanın sonuçları, kadınlarda eğitim süresi ve tasarruf oranı arasında ilişki olduğunu gösterdi.
Kadınlarda her bir ek eğitim yılı, aylık 63 TL daha fazla tasarruf getiriyor
Çalışma kapsamını hane halkı reisi konumundaki bireyler oluştururken, bu bireyler arasında eğitimin etkilerinin incelendiği araştırmaya göre, Türkiye’de zorunlu eğitimin 8 yıla çıkarılması ile birlikte toplam eğitim süresi de 0,63 yıl artmış oldu. Kişilerin eğitiminin 1 yıl artırılmasının tasarruf etme oranlarının etkisinin bakıldığı araştırma sonuçlarına göre; erkeklerde eğitimle tasarruf arasında nedensellik ilişkisi bulunmazken, kadınlarda ise gelirden ve çalışma durumundan bağımsız olarak, sadece eğitimin 1 yıl artması ile tasarruf oranının yaklaşık yüzde 5 oranında yükseldiği gözlendi. Eğitimin tasarruf miktarlarına etkisinin de incelendiği araştırmada, erkeklerde tasarruf miktarlarında da anlamlı bir fark tespit edilemezken, kadınlarda ise her bir ek eğitim yılının aylık 63 TL daha fazla tasarruf getirdiği saptandı. Araştırma sonuçlarına göre ayrıca, Türkiye’de kadınlarda 1 yıl daha fazla alınan eğitimin, sistem içi finansal araçlardaki tasarruf sahipliğini de yüzde 7-8 oranlarında artırdığı ortaya koyuldu.Ozan Kırmızı: “Araştırmalarımız ve yenilikçi ürünlerimizle tasarrufu destekliyoruz”
Araştırma sonuçlarını değerlendiren ING Türkiye Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Ozan Kırmızı, “Türkiye’nin lider tasarruf bankası olma vizyonumuza paralel olarak, 2011 yılından beri gerçekleştirdiğimiz Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması sonucunda ortaya çıkan veriler ile Prof. Dr. Abdurrahman Aydemir’in yürüttüğü akademik çalışmaya katkı sağlamaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Kadınlarda eğitim süresinin tasarruf oranına olumlu etkisinin tespiti, eğitimin ülke ekonomisinin gelişiminde de önemini gösteriyor. Tasarruf alanında öncü uygulamalara imza atan bir kurum olarak, tasarruf sahipliğini artıracak ürün, hizmet ve yatırım araçlarını müşterilerimize sunmanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu doğrultuda biz de hem araştırmalarımız hem de yenilikçi ürün ve hizmetlerimizle tasarrufu desteklemeye devam edeceğiz” dedi.
Prof. Dr. Abdurrahman Aydemir: “Ülkelerin kalkınmasında tasarruf büyük öneme sahip”
Gerçekleştirdikleri araştırmada tasarruf alanında eğitim faktörüne odaklandıklarını belirten Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Aydemir ise, şu değerlendirmede bulundu: “Ülkelerin kalkınmasında tasarruf oranları büyük öneme sahip. Bireyler ve hane halklarının sağlıklı bir mali yapıya sahip olmalarında da tasarruf önemli yer tutuyor. Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması’nın sunduğu veriler, eğitim ile tasarruf davranışları arasındaki nedensel bağa yönelik öncü çalışmalardan birini gerçekleştirmek suretiyle, tasarrufa etki eden faktörlere yönelik yeni bulgular ortaya koymamıza olanak sağladı. Bu çalışmanın sonuçları artan eğitim düzeylerinin kadınların tasarruf eğilimlerini artırmasının yanı sıra, formal finansal piyasalara katılımlarını da artırdığını ortaya koyuyor. Finansal ürün çeşitliği ve ürünlerin içeriklerinin karmaşık yapısının arttığı bir dünyada, bireylerin artan eğitim düzeyleri finansal katılımı destekleyen önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Bu çalışmanın gerçekleştirilmesine katkıda bulunan ING Türkiye’ye desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum.”