ALTSO Başkanı Eray Erdem, konuya ilişkin, “Turizmciler olarak sorumluluğumuzun farkındayız. Ancak denetimlerin bölgesel gerçekliklerin dikkate alınarak yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bunun içinde sektör temsilcilerinin görüş ve önerilerini yüksek sesle duyurmasını değerli buluyoruz. Devlet ve özel sektör işbirliğinin sonuçlarının ülkemiz adına daha yararlı sonuçlar doğuracağına inanıyoruz. Toplantıda kaleme alacağımız görüş ve önerilerimizi başta bakanlığımız ve ilgili tüm kurumlarla paylaşacağız” dedi. ALTSO Başkanı Eray Erdem’in yanı sıra toplantıya, ALTSO Meclis Başkanı Mehmet Kural, ALTİD Başkan Yardımcısı Şükrü Cimrin, ALTİD Yönetim Kurulu Üyesi Adil Müftüoğlu, ALTİD Yönetim Kurulu Üyesi İzzet Köseoğlu, ALTİD Yönetim Kurulu Üyesi Kadir Hacıkadiroğlu, ALTUYAP Başkanı Serdar Gür, İNTOD Başkanı Mustafa Kahya, Alanya Kleopatra Otelciler Derneği Başkanı Servet Şakiroğlu, Kargıcak Otelciler Derneği Başkanı Muzaffer Barcın, KONTİD Başkanı Ali Orkan ve ALTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Yeniacun katıldı.
‘ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAYA HAZIRIZ’
Başkan Erdem toplantı sonrası yaptığı açıklamada, Kartalkaya’da yaşanan facianın büyük üzüntülere yol açtığını belirterek, “Bugün hazırladığımız ve başta Turizm Bakanlığımız olmak üzere ilgili tüm kuruluşlarla paylaşacağımız görüşlerimizi içeren raporda yaşanan elim hadisenin bir daha tekrarlanmaması için turizmciler olarak gerekli önlemleri alma konusunda üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazır olduğumuzu belirtirken, denetimlerin sezona hazırlanan tesislere zarar vermeden, maddi ve manevi kayıplara neden olmadan yürütülmesi gerektiğinin altını çizdik.
Raporda bu doğrultuda fikirlerimizi, görüş ve önerilerimizi de açık biçimde ifade ettik. Bakanlığımızın bizlerin de sektör temsilcileri olarak görüşlerini dikkate alacağına inanıyoruz. Bu gibi önemli kararların sektör ve devlet dayanışması içinde alınmasının en doğru karar olduğuna inanıyoruz. Özetle; Turizm sektörü, ülkemizin ekonomik kalkınmasında kritik bir rol oynamaktadır. Bu sürecin daha sağlıklı ilerleyebilmesi için sektör temsilcileri olarak üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz. İlgili kurumlarla iş birliği içinde hareket ederek, turizm bölgelerimizin sürdürülebilir ve güvenli bir yapıya kavuşması için çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.
‘TURİZM SEKTÖRÜNÜ KORUYARAK YANGIN GÜVENLİĞİ SÜRECİNİ YÖNETMELİYİZ’
ALTSO Başkanı Erdem imzasıyla yayınlanan raporda ise şu ifadelere yer verildi: “Turizm, ülkemizin ve bölgemizin en önemli gelir kaynaklarından biridir. Alanya ve kıyı bölgelerimizde faaliyet gösteren konaklama tesisleri, yıllardır yasal yükümlülüklerini yerine getirerek turizm sektörüne hizmet sunmaktadır. Ancak, son dönemde Kartalkaya’da yaşanan yangın sonrası Kültür ve Turizm Bakanlığı ve ilgili kurumlar, tüm Türkiye’de ve özellikle turizm bölgelerinde konaklama tesislerine yönelik kapsamlı bir denetim süreci başlatmıştır. Pek tabidir ki yaşanan bu facianın ve kaybedilen canların üzüntüsünü turizmciler olarak bizler de derinden yaşamaktayız. Gelecekte de bu gibi olumsuz hadiselerin tekrarlanmaması için bölgesel gerçeklere uygun alınacak tedbirleri de sonuna kadar desteklemekteyiz. Bu kapsamda, öncelikle basit konaklama belgeli tesislerden başlamak üzere ruhsat ve yangın güvenliği denetimleri hız kazanmış, ardından Alanya İtfaiye Müdürlüğü’ne gelen talimat doğrultusunda Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile koordineli olarak toplam 198 konaklama tesisinde yangın güvenlik incelemeleri başlatmıştır. Gerçekleştirilen bu denetimler sonucunda, tesislerin büyük bir çoğunluğunda, özellikle yangına dayanıklı kapılar ve diğer yangın önlemleri konusunda eksiklikler tespit edilmiştir. Denetim süreci, yalnızca basit konaklama belgeli tesislerle sınırlı kalmamış, yıldızlı otellerin ruhsat yenileme ve diğer kontrolleri nedeniyle de genişleyerek tüm turizm işletmelerini kapsayan bir boyuta ulaşmıştır. Burada özellikle altını çizmek isteriz ki; denetlemeye tabi tesisler zamanında günün koşullarına uygun olarak belgelerini almış ve kazanılmış hakka sahip tesislerdir. Denetimlerin bu durumu dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
TURİZM SEKTÖRÜ CİDDİ BİR RİSKLE KARŞI KARŞIYA
Bu işletmeler, önceki yıllarda yürürlükteki yasal düzenlemelere uygun şekilde iş yeri açma ve çalışma ruhsatlarını almış ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından belgelenmiş tesislerdir. Ancak, aniden hızlanan ve büyük çaplı bu denetimler sonucunda Alanya Belediyesi tarafından çok sayıda tesise de eksiklerini gidermeleri için uyarı yazıları gönderilmiştir. Hiç şüphesiz ki yangın güvenliği ve can güvenliği hayati öneme sahiptir. Ancak, yıllardır faaliyette olan bu tesislerin bir anda toplu şekilde denetime tabi tutulması, turizm sezonu öncesi büyük bir kaosa yol açmaktadır. Öngörülemeyen bu süreç, turizm sektörümüzü ciddi şekilde tehdit etmekte, işletmelerin maddi ve manevi kayıplar yaşamasına neden olmaktadır. İşletmeler, bakanlık, yerel yönetimler ve ilgili kurumlar arasında sürekli biçimde gidip gelmekte, hiç bir kurum sorumluluk almamaktadır, Kaldı ki; geçtiğimiz yıllardaki yönetmeliklere göre ruhsat ve turizm işletme belgesi almış fakat herhangi bir sebeple ruhsat değişikliği yapmak durumunda kalan tesislerin bu uygulamalardan dolayı ruhsat ve belgeleri iptal edildiği için acenteler satışa kapatmak durumunda kalıyor ve işletme bu dönemde alması gereken erken rezervasyonları alamayarak çok büyük ekonomik kayıplara uğruyor.
YANGIN GÜVENLİK EKİPMANLARINDA TEDARİK SORUNU YAŞANIYOR
Bu denetimler sonucu tespit edilen eksikliklerin büyük bir bölümü, yangına dayanıklı kapılar, güvenlik sistemleri ve yangın önleme ekipmanları ile ilgilidir. Ancak, Türkiye genelinde bu ürünlere yönelik büyük bir talep oluşmuş, tedarik zincirinde ciddi gecikmeler yaşanmaya başlamıştır. Yangın güvenliği firmaları ve kapı üreticileri, artan taleplere yetişememekte, siparişler için 4 ila 5 ay sonrasına termin süreleri vermektedir. Bu durumda, tesislerin eksikliklerini kısa sürede gidermesi fiilen mümkün görünmemektedir. Aynı zamanda bu işletmeler, turizm sezonuna hazırlanarak, seyahat acenteleriyle anlaşmalar yapmış, rezervasyonlarını tamamlamış ve bölge turizmine büyük katkı sağlamaya hazır hale gelmiştir.
YAKLAŞAN TURİZM SEZONU VE OLASI MAĞDURİYETLER
Turizm sektörü, özellikle kıyı bölgelerinde mevsimsel bir yapıya sahiptir. Alanya’daki konaklama tesislerinin büyük bir bölümü yaz turizmine yönelik hizmet verdiğinden, sezon öncesinde yaşanan bu kriz telafisi mümkün olmayan ekonomik kayıplara yol açacaktır.
Ayrıca, bu tesislerin birçoğu açık alanlara sahip, alçak katlı yapılar olup, yangın riski açısından daha düşük riskli yapılar olarak değerlendirilmektedir. Tüm bu unsurlar göz önünde bulundurulduğunda, denetimlerin daha gerçekçi, çözüm odaklı ve sektörün ihtiyaçlarını gözeten bir süreçle yönetilmesi gerekmektedir.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ
- Turizm sezonu öncesi tedbirlerin yumuşatılması ve süre tanınması: Turizm sezonu öncesinde tesislerin aniden mühürlenmesi yerine, kontrollü bir iyileştirme süreci başlatılmalıdır.
- Yangın güvenliği ekipmanlarının tedarik süreçlerinin göz önünde bulundurulması: Yangın kapıları ve güvenlik ekipmanlarının tedarik süreleri dikkate alınarak işletmelere süre uzatımı sağlanmalıdır.
- Bölgesel risk analizlerinin dikkate alınması: Alanya gibi açık alanlı ve alçak katlı tesislerin olduğu bölgelerde, standart yangın güvenliği önlemleri yerine, bölgenin fiziki ve mimari koşulları göz önünde bulundurularak uygun çözümler üretilmelidir.
- İlgili kamu kurumları ve sektör temsilcileri ile ortak çalışma yapılması: Kültür ve Turizm Bakanlığı, yerel yönetimler, itfaiye birimleri ve sektör temsilcileri bir araya gelerek bu sürecin sektör mağduriyeti yaratmayacak şekilde yürütülmesi için bir çözüm planı oluşturmalıdır.
Alanya Ticaret ve Sanayi Odası olarak, bu sürecin tüm tarafların çıkarlarını koruyacak şekilde yönetilmesi gerektiğine inanıyoruz. Can güvenliği en öncelikli konudur ancak turizm sektörünün plansız ve aşırı katı uygulamalarla zor duruma sokulması, ülke ve bölge ekonomisine büyük zarar verecektir. Tüm yetkilileri, sektör temsilcilerini ve ilgili kamu kurumlarını bu süreçte daha makul, uygulanabilir ve sektörün sürdürülebilirliğini gözeten bir yol haritası belirlemeye davet ediyoruz” ifadelerine yer verildi. (ALTSO BÜLTEN)
