Virüs çok çabuk yayılıyor
Hastalığın hapşırma, öksürme ve burun akıntısı yoluyla çok kolay bulaşabildiğini anlatan Dr. Meriç Zeydan, “Virüsler kapalı ortamlarda, toplu taşıma araçlarında uzun süre havada asılı kalabildiğinden mümkün olduğunca bu gibi yerlerde bulunmamaya özen gösterilmeli, gerekirse maske takarak korunulmalı. Ayrıca virüsler dış ortamda 3 saate kadar canlı kalabilirler. Bu nedenle virüsün bulaşma ihtimali olan eşyalar ellendikten sonra ellerin yüze temas ettirilmemesi ve sabunlu su ile iyice yıkanması da önemlidir” diye konuştu.
Çocuklar daha hassas
“Hastalık genellikle burun akıntısıyla başlar. Bu belirtileri burun tıkanıklığı, hapşırık, öksürük, boğaz ağrısı ile 37-38 derece hafif ateş izler. Halsizlik ve kırgınlık da sık görülür. Soğuk algınlığına küçük çocuklarda yetişkinlere göre daha çok rastlanır. Bunun en büyük nedeni kreş ve okul gibi kapalı mekanlarda diğer çocuklarla yoğun şekilde beraber olunmasıdır. Çocuklar bu gibi yerlerde virüsleri sürekli birbirlerine bulaştırır, bu nedenle de yetişkinler yılda ortalama 2 ila 4 defa soğuk algınlığına yakalanırken çocuklarda ise bu sayı 6-7’ye kadar çıkabiliyor. Sonbahar aylarında KOAH ve astım hastalarının soğuk algınlığına karşı çok daha dikkatli olmaları gerekir. Çünkü risk altındaki bu kişilerde meydana gelebilen basit enfeksiyonlar çabucak zatürre ve bronşit gibi ciddi alt solunum yolu enfeksiyonlarına dönüşebilir. Bu nedenle KOAH ve astım gibi kronik hastalığı olanların doktorlarına danışarak grip ve zatürre aşılarını yaptırmaları önerilir.”
Zeydan, soğuk algınlığından korunmak için alınması gereken önlemleri şu şekilde sıraladı:
“Hasta kişilerle temastan kaçının, ellerinizi sabun ile sık sık yıkayın, sağlıklı ve dengeli beslenin, sigaradan uzak durun, hapşırır, öksürürken mendil ile ağız ve burnunuzu kapatın, risk altındaki grupta yer alıyorsanız doktorunuza danışarak grip ve zatürre aşısı olun.”