ANTMÜTDER Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Karataş, inşaat sektörünün tüm krizlere rağmen durum analizini iyi yaparak yoluna devam etmesi gerektiğini söyledi.
Devletin büyük bir badire atlattığını kaydeden Karataş, “Çok hassas bir dönem, imkanlar da kısıtlı. Kurla yatıp, kurla kalkıyoruz. Her dolar artışında insanların içi cız ediyor. Bir taraftan da iç piyasada tahsilatta olan güvensizlik insanları tedirgin ediyor, işi sıkıntıya sokuyor. Bu ortamda herkes önündeki işi hakkıyla yapmaya odaklanmalı. Üretimi biz yapacağız, siyaseti siyasetçiye bırakacağız. Gündeme dalıp, işleri bırakmamak lazım” dedi.
“SURİYE YIKIMI İNŞAAT SEKTÖRÜNÜ AYAKTA TUTABİLİR”
Negatif durumun pozitif duruma geçirilmesi gerektiğini ifade eden ANTMÜTDER Başkanı Deniz Karataş, “komşularımızla ilişkilerimizi çok uzun soluklu tutmak ve uzun süreli düşünmek zorundayız. Suriye savaşı ve yaşanan yıkım, barış görüşmeleri olumlu sonuçlanırsa, hem Türkiye hem de inşaat sektörünü tek başına senelerce ayakta tutabilecek bir şantiye alanına dönebilir. Kentsel dönüşümün önündeki engellerin kaldırılmış olması yenileme çalışmalarını hızlandıracaktır. Dolar başta olmak üzere dövizin yükselmesi ve 1 milyonluk dolarlık ev alana vatandaşlık hakkı yabancının Türkiye’ye ilgisini artıracaktır. Yönetimi iyi yapamazsak, bütün bu pozitif şeyler negatife dönebilir.”
Karataş şöyle devam etti:
Konut satışları
“Emlak, Gayrimenkul kampanyalarının sektörü bir süre ayakta tutmasını bekliyoruz. 2016’da yapılan hamleler sektöre hareketlilik kattı. Ancak bu hareketliliğin etkisi yalnızca 3 ay sürdü. Yılın son iki ayı konut satışları yeniden düşmeye başladı. Şimdi Emlak konut 0.40 faizle 120 ay veya 0.70 faizle 240 ay kozlarını sahaya sürmeye çalışıyor. Elbette bu kampanyalar da sektöre bir ivme kazandıracaktır. Ancak gayrimenkul sektörünün Emlak Konut ve TOKİ’den ibaret olmadığını rakamlar söylüyor. 2016’da gerçekleştirilen 1 milyon 300 binden fazla konut alım-satımının sadece 15’te biri bu kuruluşlara ait. Her ne kadar biz markalı konutların adını duysak da; gayrimenkul sektörünü, Mahalle arasına bina diken müteahhitler taşıyor. Döviz istikrarlı hale döner, faiz cephesindeki baskı, basınç dengelenir ve herkes biraz daha fazla önünü görebilirse elbette bu sene de konut sektörü için rekorlarla dolu geçebilir. Sözcük olarak istikrar, “aynı biçimde sürme, kararlılık, yerleşme, denge” anlamlarını içerir. Ekonomik istikrar ise; ekonominin var olan durumunun korunması, içinde bulunduğu koşulların daha kötüye gitmesinin engellenmesi ve koşulların iyileştirilmesi yoluyla ekonomik büyüme ve gelişmenin sağlanması, anlamını taşır. Döviz kuru istikrarı ise; ekonomik istikrarın sağlanması açısından hem bir neden hem de bir sonuçtur. Bir başka deyişle; ekonomik istikrarın sağlanması, büyük ölçüde fiyatlardaki ve döviz kurundaki istikrara bağlıdır.”
Devletin büyük bir badire atlattığını kaydeden Karataş, “Çok hassas bir dönem, imkanlar da kısıtlı. Kurla yatıp, kurla kalkıyoruz. Her dolar artışında insanların içi cız ediyor. Bir taraftan da iç piyasada tahsilatta olan güvensizlik insanları tedirgin ediyor, işi sıkıntıya sokuyor. Bu ortamda herkes önündeki işi hakkıyla yapmaya odaklanmalı. Üretimi biz yapacağız, siyaseti siyasetçiye bırakacağız. Gündeme dalıp, işleri bırakmamak lazım” dedi.
“SURİYE YIKIMI İNŞAAT SEKTÖRÜNÜ AYAKTA TUTABİLİR”
Negatif durumun pozitif duruma geçirilmesi gerektiğini ifade eden ANTMÜTDER Başkanı Deniz Karataş, “komşularımızla ilişkilerimizi çok uzun soluklu tutmak ve uzun süreli düşünmek zorundayız. Suriye savaşı ve yaşanan yıkım, barış görüşmeleri olumlu sonuçlanırsa, hem Türkiye hem de inşaat sektörünü tek başına senelerce ayakta tutabilecek bir şantiye alanına dönebilir. Kentsel dönüşümün önündeki engellerin kaldırılmış olması yenileme çalışmalarını hızlandıracaktır. Dolar başta olmak üzere dövizin yükselmesi ve 1 milyonluk dolarlık ev alana vatandaşlık hakkı yabancının Türkiye’ye ilgisini artıracaktır. Yönetimi iyi yapamazsak, bütün bu pozitif şeyler negatife dönebilir.”
Karataş şöyle devam etti:
Konut satışları
“Emlak, Gayrimenkul kampanyalarının sektörü bir süre ayakta tutmasını bekliyoruz. 2016’da yapılan hamleler sektöre hareketlilik kattı. Ancak bu hareketliliğin etkisi yalnızca 3 ay sürdü. Yılın son iki ayı konut satışları yeniden düşmeye başladı. Şimdi Emlak konut 0.40 faizle 120 ay veya 0.70 faizle 240 ay kozlarını sahaya sürmeye çalışıyor. Elbette bu kampanyalar da sektöre bir ivme kazandıracaktır. Ancak gayrimenkul sektörünün Emlak Konut ve TOKİ’den ibaret olmadığını rakamlar söylüyor. 2016’da gerçekleştirilen 1 milyon 300 binden fazla konut alım-satımının sadece 15’te biri bu kuruluşlara ait. Her ne kadar biz markalı konutların adını duysak da; gayrimenkul sektörünü, Mahalle arasına bina diken müteahhitler taşıyor. Döviz istikrarlı hale döner, faiz cephesindeki baskı, basınç dengelenir ve herkes biraz daha fazla önünü görebilirse elbette bu sene de konut sektörü için rekorlarla dolu geçebilir. Sözcük olarak istikrar, “aynı biçimde sürme, kararlılık, yerleşme, denge” anlamlarını içerir. Ekonomik istikrar ise; ekonominin var olan durumunun korunması, içinde bulunduğu koşulların daha kötüye gitmesinin engellenmesi ve koşulların iyileştirilmesi yoluyla ekonomik büyüme ve gelişmenin sağlanması, anlamını taşır. Döviz kuru istikrarı ise; ekonomik istikrarın sağlanması açısından hem bir neden hem de bir sonuçtur. Bir başka deyişle; ekonomik istikrarın sağlanması, büyük ölçüde fiyatlardaki ve döviz kurundaki istikrara bağlıdır.”
Son Güncelleme: 02.03.2017 21:17