Kış mevsiminin gelmesiyle birlikte her yıl olduğu gibi polikliniklerde gribal hastalıklar nedeniyle hastanelere başvuru sayısında belirgin bir artış gözlendi. Grip; her yıl ekim ayından başlayarak nisan ayına kadar etkisini gösteren bir solunum yolu hastalığıdır. Bu aylarda biz hekimler hasta sayımızda belirgin bir artış görmekteyiz. Mevsimsel grip hastalığının etkeni olan influenza virüslerinin çok fazla sayıda alt tipi bulunmaktadır. Toplumda sık görülen influenza virüsleri sürekli olarak genetik yapısını değiştirerek bizlerin bağışıklık sistemimizi yanıltarak her yıl grip olmamıza neden olmaktadır.
Peki gripten nasıl korunabiliriz?
Her ne kadar hijyen kuralları, sağlıklı beslenme, bol sıvı tüketimi önemli olsa da bilimsel olarak hastalıktan korunmada en etkili yöntem kesinlikle grip aşısıdır.
Grip (İnfluenza) hasta kişiden diğer kişilere kolaylıkla bulaşabilen bir virüstür. Kış aylarında hastalık en yoğun dönemine ulaşmaktadır. Öksürme, hapşırma ve konuşma ile saçılan ve virüs içeren damlacıklar ile direkt ya da nadiren virüs içeren damlacıkla kontamine olmuş yerlere temas yolu ile de bulaşabilmektedir. Dolayısıyla grip mevsiminde mümkün olduğunca kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak durulmalı, hasta kişiler ile temas etmemeye çalışılmalı, eller sık sık yıkanmalı ve kişisel hijyen kurallarına uyulmalıdır. Grip birçok kişide hafif seyretmekte ve bu kişiler birkaç gün içerisinde tamamen iyileşmektedir. Ancak yaşlılarda, çocuklarda, gebelerde ve kronik hastalığı olanlar gibi özellikleri bulunanlarda ağır seyretmekte, hastane yatışlarına ve hatta ölümlere neden olabilmektedir.
Grip tedavisi olan bir hastalıktır, ancak tedavisi kesinlikle ANTİBİYOTİK DEĞİLDİR!
Hastalık belirtileri başladıktan sonraki ilk 48 saat içerisinde başlanan tedavinin daha etkili olduğu bilinmelidir. Grip olan kişiler bol sıvı tüketmeli, beslenmelerine dikkate etmeli, ellerini sık yıkamalı, öksürme ve hapşırma sırasında ağızlarını kapatmalı, mümkünse istirahat etmelidir.