Erdoğan’ın sözleriyle neyi kastettiğini açıklaması gerektiğini vurgulayan Budak, “Türkiye serbest piyasa ekonomisini uygulayan, sermayenin, malların ve emeğin serbestçe dolaşmasını benimsemiş bir ülkedir. Bunun tersine adımlar, OHAL nedeniyle Türkiye’den uzaklaşan yabancı sermaye için güven sorununu daha da derinleştirecektir. O nedenle bu açıklamanın hangi bağlamda yapıldığı derhal açıklanmalıdır. Sermaye kontrolünü çağrıştıran ‘kapıları kapatın’ gibi bir yaklaşım, panik yaratacaktır. Zaten bıçak sırtı bir dönemden geçen ekonomi için ateşe benzin dökmektir. ‘Vatana ihanet’, ‘çıkış izni vermeyin’ gibi yaklaşımlar, tek adam rejimini kanıtlayan sözlerdir. Kürsüden kabineye talimatlar yağdırıyor. Maalesef Türkiye’de can ve mal güvenliğinin kalmadığını üzülerek görüyoruz” dedi.
OHAL KONTRAT ENGELİ
OHAL’in yabancı sermaye için ciddi bir güven sorunu oluşturduğunu, hukuk güvenliği konusunda yaşanan sıkıntıların da iş dünyasının, yurtdışı işlerini ciddi şekilde olumsuz etkilediğini kaydeden Budak, “Aylardır uyarıyoruz. Ekonomi güvenle yürür. Hukuk ve demokrasiden uzaklaşılması, OHAL’in inatla sürdürülmesi ciddi bir güven erozyonu oluşturmuş durumda. Sigorta şirketleri Türkiye için sözleşme ve alacak sigortası yapmıyor. Yurtdışındaki büyük firmalar, Türkiye’deki tedarikçilerinin siparişleri teslim edemeyeceği endişeleri yaşıyor ve üretim tesislerini başka ülkelere kaydırmaları talebini yapıyor. Firmaların CEO’ları seyahat sigortası yapılmaması nedeniyle Türkiye’ye gelemiyor. Bazı büyük firmalar için OHAL, tek başına kontrat yapma engeli. Buna benzer pek çok sorun yaşanırken, böylesine bir açıklama, Türkiye’ye yabancı sermaye girişine ket vuracaktır. Net döviz açığı 213 Milyar dolara çıkan özel sektör ağır bir darbe yiyecektir. Yatırımlar ertelenecek, işsizler ordusu büyüyecektir. Bir an önce herkes aklını başına almalıdır. Bırakın sermayeye baskıyı, OHAL derhal kaldırılmalı, hukuk güvenliği ve normalleşme sağlanmalıdır” diye konuştu.