TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi ve Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi Genel Müdürü Serpil Günal, bir televizyon kanalında yayınlanan ‘Tarım Masası’ programının konuğu oldu.
TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi ve Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi Genel Müdürü Serpil Günal, 27 Mayıs tarihinde Kon TV’de yayınlanan Tarım Masası programının konuğu oldu. Günal’ın, Devlet Destekli Tarım Sigortaları Sistemi’nin işleyişi ve uygulamaları hakkında detaylı bilgilendirmelerde bulunduğu programdan öne çıkan satırbaşları şu şekilde:
“TARSİM 2006 yılında kuruldu. Sistem çerçevesinde teminat kapsamı yıllar itibarıyla genişletiliyor. Ülkemizin tarımsal üretim yapılan her yöresine, tarımı yapılan her ürününe, mümkün olan en geniş kapsamlı sigorta güvencesini sağlayabilmek ve bu doğrultuda tarımsal riskleri maksimum seviyede teminat altına alabilmek için çalışmalarımıza aralıksız bir şekilde devam ediyoruz. Çiftçilerimize 7 farklı sigorta branşı ile çok geniş bir ürün ve teminat yelpazesi çerçevesinde hizmet sunuyoruz.
Bitkisel Ürün Sigortası’nda, Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı olan ya da bilgileri bu Sistem’de güncel olan tarla ürünleri, sebzeler ve kesme çiçekler, dolu paketi risklerine yani dolu, fırtına, hortum, yangın, heyelan ve deprem ile sel ve su baskını ve yaban domuzu zararı risklerine karşı güvence altına alınabiliyor. Meyveler ise, az önce saydığımız dolu paketi risklerinin yanı sıra, ‘don’ riskinin neden olduğu miktar kaybı için isteğe bağlı olarak güvence altına alınabiliyor. Toplamda 251 ürün teminat altına alınabiliyor. Ayrıca bu sene itibarıyla, ayçiçeği ürününde kuş zararını güvence altına aldık. Daha önce ek teminat olarak sunduğumuz yaban domuzu zararını paket kapsamına aldık. Büyükbaş Hayvan Hayat Sigortası, Küçükbaş Hayvan Hayat Sigortası, Sera Sigortası, Kümes Hayvanları Hayat Sigortası, Arıcılık Sigortası ve Su Ürünleri Hayat Sigortası ise diğer tarım sigortası branşlarımız. Sistemin en temel özelliklerinden birisi, üretici ve yetiştiriciye sunulan devlet prim desteği. Tarla ürünlerinde bu destek oranı %50 iken don teminatı için üreticilere sağlanan devlet prim desteği oranı yüzde 67’ye varıyor. Köy Bazlı Kuraklık Verim Sigortasında ise yüzde 60 oranında devlet prim desteği bulunuyor. Sistem’in en önemli tarafları, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığımız.
Tarım açık alanda gerçekleştirilen bir faaliyet. Bu nedenle az önce de belirttiğimiz risklere doğrudan maruz kalabiliyor. Benim de TARSİM’de göreve başladığım salgın döneminin başından itibaren şunu gördük ki; tarımsal üretimin devamlılığı, güvenli gıda arzı ve ülkelerin kendi kendine yetebilmesi çok önemli. Tarımda doğal afetler ve çeşitli riskler var. En önemli risk yönetimi sigorta. Toprağa yatırım yapıyorsunuz ve bu çabanızın karşılığını beklemeye başlıyorsunuz. Bu faaliyetin devamlılığı açısından tarım sigortası çok önemli. Bu nedenle üretici ve yetiştiricilerimizin tarım sigortalarını mutlaka yaptırmasını öneriyorum. Son yıllarda dünyanın gündemine de oturan iklim değişikliğinin etkilerini, kuraklığı, aşırı yağışlara ve sellere neden olan yağış rejimindeki düzensizlikleri, dolu, fırtına ve hortumları ülkemizde sıklıkla yaşıyoruz. Geçtiğimiz yıl tarım sigortalarında tüm tarım sigortası branşlarında 2,2 milyon poliçe üretildi. 1,7 milyar TL hasar gerçekleşti ve biz bu hasarı üretici ve yetiştiricimize ödedik. Bu konudaki farkındalık her geçen gün artıyor.
Sistemin başından itibaren üretici ve yetiştiricilerimizde sigorta bilincinin oluşturulması ve geliştirilmesine yönelik tanıtım ve bilgilendirme faaliyetlerini kesintisiz olarak yürütüyoruz. Bu durum salgın döneminde de aynı şekilde devam etti. Yerel televizyon kanallarında bilgilendirmeler yapıyoruz. Tarım sigortası konusunda üretici ve yetiştiricileri bilinçlendirmek için bir kamu spotu hazırladık. Biz her zaman sahada, üreticimizin yanındayız. Talepleri dinliyoruz. Aktüeryal açıdan bu talepleri değerlendiriyoruz ve Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) Yönetim Kurulumuza sunuyoruz. Yeni uygulamalarımız her sene başında Cumhurbaşkanımızın kararı ile devreye alınıyor.
Yaygın bir hizmet ağı oluşturarak, TARSİM’e ulaşılabilirliği arttırmayı, üretici ve yetiştiricilerimize daha iyi hizmet sunmayı ve bilgi paylaşımımızı arttırmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda mevcut durumda ülkemiz genelinde 12 farklı noktada olan bölge müdürlüğü sayımızı bu yıl itibarıyla Denizli, Sakarya, Samsun ve Van Bölge Müdürlüklerimizi de ekleyerek 16’ya yükselttik.
Ayrıca üretici ve yetiştiricilerimiz teknolojiye son derece yakın. Dijital iletişim kanallarımız aracılığıyla ürünler, teminatlar ve yenilikler hakkında sürekli olarak bilgilendirmelerde bulunuyoruz. Türkiye’de sigorta sektöründe bir ilk olan sesli poliçe uygulamasını hayata geçirdik. Günümüzün kullanıcı dostu teknolojileri arasında yer alan arttırılmış gerçeklik teknolojisi ile geliştirilen sesli poliçe uygulaması ile üretici ve yetiştiricilerimizi poliçeleri hakkında zahmetsizce bilgilendirmeyi amaçlıyoruz. Çiftçilerimiz, bu uygulama ile poliçelerindeki kare barkod sayesinde, poliçesindeki teminatlar, prim tutarı, hayvan adetleri, sigortalı parselleri, indirimler ve hasar olması durumunda alacağı tazminat hakkında sesli ve görüntülü olarak bilgi edinebiliyor.
TARSİM Sisteminde 22 sigorta şirketi bulunuyor. Devlet Destekli Tarım Sigortaları poliçeleri bu sigorta şirketlerinin acenteleri vasıtasıyla düzenleniyor. Bilgilendirmelerimiz sigorta şirketleri ve acenteler aracılığıyla da devam ediyor. Önceki dönemlerde olduğu gibi salgın döneminde de eksperlere ve dağıtım kanallarımıza yönelik eğitimlerimiz aralıksız ve çok yönlü olarak devam ediyor. Teknolojinin sunduğu imkânlarla, zamandan ve mekândan bağımsız dijital eğitimler gerçekleştirerek, tarım sigortası ile ilgili bilgilendirmelerimize devam ettik. Önümüzdeki günlerde de tarım sigortaları konulu yeni eğitim programları düzenleyeceğiz.
Tarım sigortalarında Devletin prim desteği, indirimler ve ödeme kolaylıkları ile primler, üretici ve yetiştiricilerimizin ödeyebileceği düzeyde. Örneğin, 1 dekar alanda üretim miktarı 480 kg, sigorta bedeli 768 TL olan buğday ürününde üreticinin dolu paketi için ödeyeceği tutar 12 TL. Konya’nın lokomotif ürünlerinden biri de arpa. 1 dekar alanda, üretim miktarı 410 kg, sigorta bedeli 533 TL olan arpa ürününde üreticinin ödeyeceği tutar 10 TL. Köy bazlı kuraklık verim sigortasından örnek verirsek; yine 1 dekar alanda üretim miktarı 300 kg, sigorta bedeli 570 TL olan buğday ürününde üreticimiz 15 TL ödüyor. Biliyorsunuz meyvelere don teminatı da veriliyor. 1 dekar alanda üretim miktarı 1.790 kg, sigorta bedeli 2.685 TL olan kayısı ürünü için üretici, dolu paketine 88 TL, don teminatını da poliçesine ilave ettirmek isterse 343 TL ödüyor.
Tarımsal alanları etkisi altına alabilen ve üretimde çok ciddi ekonomik kayıplara neden olan kuraklık, son derece önemli ve katastrofik nitelikte bir doğal afettir. Kuraklık gerçekleştiğinde meydana gelecek ekonomik kaybın bir nebze olsun karşılanması, üreticinin mağduriyetinin giderilebilmesi için bir sigorta programına ihtiyaç duyulmuştur. Kuraklık verim sigortası, bu alandaki sigorta ihtiyacını karşılamak üzere 2017 yılında ve yüzde 60 oranındaki devlet prim desteği ile ilçe bazlı olarak uygulanmaya başladı. 2021 yılından itibaren ise köy bazlı olarak uygulanıyor. Köy bazlı kuraklık verim sigortasında, kuru tarım alanlarında üretimi yapılan buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale, nohut, kırmızı mercimek ve yeşil mercimek ürünleri ile bu ürünlerin sertifikalı tohumluk ürünlerinde köy genelinde gerçekleşen kuraklık, don, sıcak rüzgâr ve sıcak hava dalgası, aşırı nem, aşırı yağış ile dolu paketi yani dolu, fırtına, hortum, yangın, heyelan, sel ve su baskını, deprem dışındaki risklerin neden olduğu verim kaybı güvence altına alınıyor. Bu branş özelinde geçtiğimiz yıl 17 bin civarında poliçemiz varken, bu yıl 84 bin poliçe üretildi. Burada yüzde 383’lük bir artış söz konusu. Kuraklık için geçen seneye oranla çok daha yüksek sayıda gözlem yapılmakta ve sahada hali hazırda 290 eksperimiz çalışmalarına devam etmektedir. 2017 yılında ilçe bazlı kuraklık verim sigortası olarak başlanan uygulamada 24,5 milyon TL hasar ödemesi gerçekleştirildi.”