Mehmet Akif ve İstiklal Marşı Yılı Etkinlikleri kapsamında Samsun Üniversitesi (SAMÜ) İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanlığı tarafından “Mehmet Akif Düşüncesi” konulu panel düzenlendi.
Online platform üzerinden düzenlenen panel Vefa Kaya moderatörlüğünde başladı. Konferansa konuk olarak Samsun Üniversitesi (SAMÜ) Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyeleri Dr. Yaşar Yeşilyurt ve Dr. Adem İnce katılım gösterdi. Panelde Dr. Yaşar Yeşilyurt “Mehmet Akif’te Toplum, Millet ve Milliyetçilik”, Dr. Adem İnce ise “Mehmet Akif’te İdeal İnsan Tasavvuru” başlıklı konuşmalar gerçekleştirdi.
“Mehmet Akif’in milliyetçiliği din esasına dayalı, bölücülük ve ırkçılığa karşı bir milliyetçiliktir”
Sosyolojik açıdan o toplumun sorunlarına bakmanın önemli olduğunu ifade eden Dr. Yaşar Yeşilyurt, “Her kavram yaşadığı çağın vurgusunu içerisinde taşır. O dönemin kavramlarının günümüz sosyolojisi ile örtüşüp örtüşmediğini ele almak önemlidir. Edebiyat o çağın toplumsal özelliklerini ele alır. Edebiyat sosyolojisi de edebiyat ve sosyoloji kavramlarının etkileşiminden doğar. Mehmet Akif daha çok İslamcılık ideolojisi çerçevesinde ele alınır. Ancak bu onu sınırlandırır. Mehmet Akif’in temel tezi toplum hayatında İslam’a dönmektir. Bütün şiirlerinde de bunu ortaya koyarak İslam ve çevresinde yer almayı bir kurtuluş olarak ifade etmektedir. Çünkü bozulmanın İslam’dan uzaklaşarak gerçekleştiğini söylemektedir. Aydınlanma ile birlikte dinin toplum hayatından uzaklaştırıldığını ve tamamen seküler bir alana konulduğunu görüyoruz. Milliyetçilik açısından baktığımızda Ziya Gökalp milleti bir kültür birliği çerçevesinde görürken Mehmet Akif millet ile ümmeti eş anlamlı kullanmaktadır. Aynı ümmetten olmak ile aynı milletten olmak neredeyse eş anlamlıdır. Bunların birbirlerinin yerine kullanıldığını biz eserlerinde de görüyoruz. Mehmet Akif milliyetçiliğe karşı olsa da Anadolu topraklarında milliyetçilik ve bağımsızlığı benimsemiştir. Mehmet Akif milliyetçiliği her türden bölücülük ve ırkçılığa karşıdır. Mehmet Akif’in milliyetçiliği din esasına dayalı bir milliyetçiliktir” dedi.
“Asım tipolojisinin tarihsel bir karakter olduğunu ve tamamlanmamış olduğunu düşünüyorum”
Mehmet Akif’in İslamcı bir entelektüel olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Dr. Adem İnce, “Sunuma hazırlanırken kaynaklara baktığımda hepsinde Mehmet Akif’in ideal insan tasavvurunda Asım karakterini gördüm. Asım’ın Mehmet Akif tarafından güncellenmemiş bir karakter olduğunu düşünüyorum. Asım’ı İslam medeniyetini içselleştirmiş bir tipoloji olarak görüyorum. Asım’ın oluşturulduğu yıllar genellikle Çanakkale savaşı sonrası yıllar. Asım sporla ilgilenen beyin olarak da ruh olarak da sağlam bir birey olarak ortaya konuluyor. Zihinsel olarak zinde olma hali ve bir de o dönemde savaş var. Asım’ın hem zihnen hem de bedenen savaşan bir hali var. Asım’ın ümitli olması yine Mehmet Akif’in kendi gençliğinden yola çıkmaktadır. Dinamik bir karakter hem toplumsal hem de şahsi olarak bedenen zinde olan sporla ilgilenen bir karakter olarak aynı zamanda ahlaklı olmasını beklemektedir. Akif Asım’a ‘Heyecanını yaşayabilmelisin ama hissinle hareket etmemelisin. Hissinle yürürsen bu iş gitmez’ diyor. Hissinle yürürsen batırırsın muhakkak derken ben bunu yaşadım, başarısız olursun demek istiyor. Mehmet Akif inzivayı seven toplum içinde fazla bulunmayı sevmeyen, merdümgiriz bir karakter. Ancak kendisini topluma adamış, vaazlar veren biri olarak görüyoruz. Kendi medeniyetini bilen, o milletin bir parçası olarak ben idrakini de içselleştirmiş bir insan olarak görülüyor. Kurtuluş Savaşı sonrası döneme baktığımızda Asım’ın gittikçe değiştiğini görüyoruz. Mehmet Akif mekteple açıkçası ilimle inkılaptan yanadır. Babıalileri basmakla adam asmakla inkılap olmaz, ilimle olması gerekir diyor. Mehmet Akif’in Asım karakteriyle daha çok ilmi bir dönüşümü istediğini görürüz. Safahat 6 kitap değil, 7 kitaptan oluşuyor. Ben Mehmet Akif’in hayatını 7 kitapta görüyorum. Bu bakımdan Asım karakterini de tarihi bir karakter olarak görüyorum” şeklinde konuştu.
Mehmet Akif Düşüncesi Paneli dinleyicilerin aktif katılımı ve soru-cevap bölümünün ardından son buldu.