Diş çekimi sonrası hastaların ağrı ve kanama sorunu yaşamaması için özellikle ilk 24 saatin önemli olduğunu aktaran Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Emine Fulya Akkoyun, “Hiçbir şekilde çekim yerine dokunulmamalı, yara bölgesi emilip tükürülmemeli ve ağız çalkalanmamalıdır” dedi.
Beykent Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Emine Fulya Akkoyun, diş çekimi sonrası hastanın durumunun çekilen dişin zorluğuna göre değiştiğini ifade ederek, “Kemik desteğini kaybetmiş, sallanan dişlerin çekimi çok kolay olup hasta rahat bir iyileşme dönemi geçirirken, eğri veya kalın köklü, iltihaplı ya da gömülü dişlerin çekimleri biraz daha zor olmakta ve iyileşme yavaş olabilmektedir. Diyabet gibi bazı kontrol altında olmayan sistemik hastalıklar da hastada yara iyileşmesini bozabilmektedir. Yine de hastanın diş çekimi sonrası özenli bir bakım uygulaması, işlem sonrası rahatsızlığı en aza indirecektir” dedi.
’’Kanamayı önleyin, diş çekilen alana dokunmayın’’
Akkoyun, çekim yarasının üzerine konan gazlı bezin yarım saat kadar sıkıca ısırılması gerektiğini hatırlatarak bunun kanamayı durdurmaya yardımcı olduğunu söyledi. Akkoyun, gazlı bez atıldıktan sonra, gerekmiyorsa tekrar tampon konmaması gerektiğini belirterek, ’’Yine de kanamanın hafif bir sızıntı halinde 6- 24 saat sürmesi normal kabul edilmektedir. Ancak, aşırı bir kanama varsa ya da bu süre aşılmışsa mutlaka diş hekimine başvurulması gerekir. Çekimden sonraki ilk gün baş yüksekte olacak şekilde yatılmalıdır. Bu da kanamayı önlemeyi sağlar. Hiçbir şekilde çekim yerine dokunulmamalı, yara bölgesi emilip tükürülmemelidir. Dil ile çekim boşluğu kurcalanmamalıdır. İlk gün cerrahi sahaya dokunulmamalı, ağız çalkalanmamalıdır.” önerisinde bulundu.
“İlk 24 saat dikkat edilmeli”
Diş çekimi sonrası ilk 24 saatin kritik olduğunu vurgulayan Akkoyun, hastaların çekim sonrasında dikkat etmesi gerekenleri şu sözlerle anlattı:
“Çekimin yapıldığı taraf ile 24 saat çiğneme yapılmamalıdır. Çekim sonrası iki-üç saat kadar bir şey yenilmemeli, bu süre dolduktan sonra da mutlaka ılık şeyler tercih edilmeli, çok sıcak, soğuk ve asitli yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Uyuşukluk geçmeden yemek yenmesi, fark etmeden yanak ya da dudağın ısırılmasına ve yaralanmalara neden olabilir. 48 saat sigara içilmemelidir. Sigara pıhtının bozulmasına ve yara yerinin iltihaplanmasına neden olabilir. Bu durum uzun süre ağrıya sebep olur. 24 saat alkol alınmamalıdır.”
“Şişlik varsa, buz uygulaması yapılmalıdır”
Akkoyun, ağızdaki cerrahi girişimler sonrası şişlik oluşabileceğini ve cerrahi sahaya ilk gün dışardan buz uygulanarak şişliğin hafifletilebileceğini belirterek, buz uygulamasının işlem yapılan bölgeye 5 dakika uygulama, 5 dakika dinlendirme şeklinde olması gerektiğini söyledi. Aksi takdirde, ciltte buz yanığı oluşabileceğine dikkat çeken Akkoyun, “Buz uygulaması gece uyuyana kadar devam ettirilmeli ve ertesi gün uygulamaya devam etmeye gerek yoktur. Ağrı olursa aspirin dışında bir ilaç tercih edilmeli, mümkünse bunun için hekime danışılmalıdır. Çekim sonrası hastaya hekim tarafından reçete yazmış olmakta, hastanın bu ilaçları hekiminin önerdiği şekilde kullanması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.
’’İlk günler pirinç ve susama dikkat’’
Çekim yerinin mutlaka temiz tutulması gerektiğinin altını çizen Akkoyun, “Yara içerisine yemek artığı dolması önlenmelidir. İlk 3-4 gün pirinç, susam gibi taneli yiyecekler yemekten kaçınılmalıdır. Çekimden 24 saat sonra, yumuşak bir diş fırçasıyla bölge hafifçe fırçalanabilir. Her türlü uyarılara dikkat edilmesine rağmen uzun süren ya da ani beklenmedik şişlik, kanama, ağrı gibi durumlar geliştiğinde hastalar mutlaka vakit kaybetmeden hekimlerine danışmalıdır” bilgisini aktardı.