Arkeoloji Müzeleri’nin depolarındaki eserlerden bir kısmı Maltepe’ye bir kısmı da Atatürk Havalimanı’na taşınacak. Taşınan eserler ile İstanbul’un her iki yakasında da depo müzeler kurulacak.
Türkiye’nin müze olarak inşa edilen en eski binası olan ve dünyanın en büyük müzeleri arasında yer alan İstanbul Arkeoloji Müzesi çeşitli kültürlere ait yüzbinlerce esere ev sahipliği yapıyor. Arkeoloji Müzesi’nin deposundaki eserlerden bazıları Maltepe ve Atatürk Havalimanı’na taşınacak. Taşınan eserler ile İstanbul’un her iki yakasında da depo müzeler kurulacak. Kurulan müzeler hazırlıkların tamamlanmasıyla ziyarete açık hale getirilecek.
Konu ile ilgili açıklama yapan İstanbul İl Kültür Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, “İstanbul Arkeoloji Müzesi 1869’da kurulmuş bir imparatorluk müzesidir. Burada Sultan 2. Abdülhamit ve Osman Hamdi Bey’in ve müzecilik tarihimizin öncü isimlerinin emeği vardır. Bugün envanterlik yaklaşık 800.000 eser vardır. Her yıl İstanbul Arkeoloji Müzesi çok sayıda yüzlerce binlerce eserle zenginleşiyor. Takdir edersiniz ki içinde bulunduğumuz yapı, tarihi bir yapı ve sınırları belli. Her yıl artan bu eserler dolayısıyla müzemizin deposu yetersiz hale gelmiş bulunuyor. O zaman soru şu; İstanbul Arkeoloji Müzeleri’ne sığdıramadığım, depoların almadığı ve buradan çıkarılması gereken eserler nerede muhafız edeceğiz, nasıl muhafaza edeceğiz? Ayrıca, bugün İstanbul’un ciddi bir deprem tehdidiyle karşı karşıya olduğunu biliyoruz. Bu içinde bulunduğumuz binayı ve şuan içinde bulunduğumuz mekanı da daha önce depreme dayanıklı hale getirecek çalışmaları yaptık ve 2020’de bu sergiyi açtık. Bakanlığımıza Anadolu yakasında Maltepe’de ve Atatürk Havalimanı’nda geniş alanlar tahsis edildi. Geniş alanlar bu alanlar teknolojinin bilimin tarihi tecrübenin gerektirdiği büyük bir hassasiyetle projelendiriyor” şeklinde konuştu.
“Kapısı kilitli büyük bir hazine var”
İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin depolarında biriken pek çok eserin kilitli kapılar ardında kaldığını belirten Yılmaz, taşınacak eserlerin deprem başta olmak üzere pek çok doğal afete her türlü tedbirin alındığı mekanlara taşınacağını ve bu eserlerin iklimlendirilmesi, ışıklandırması ve diğer bütün hazırlıkların en gelişmiş yöntemlerle hazırlandığı ortamlarda koruma altına alınacağını belirtti.
“İhtisas Kütüphanesi kurulacak”
Kurulacak olan müzelerin sadece bir depo alanı olmadığını belirten Yılmaz, “Eserler sergilenecek, ziyarete açılacak, araştırmacının incelemesine sunulacak ve İhtisas Kütüphanesi kurularak bir bütünlük içerisinde bu eserler insanımızın istifadesine sunulacak. Şimdi bu eserler nasıl taşınacak? Efendim tahrip olmayacak mı? Bunu söylemek Türkiye’nin yakın tarih tecrübesini ve Kültür Turizm Bakanlığının uygulamalarını, dünyadaki uygulamaları göz ardı etmek demektir. Pek çok eserin ve orijinal eserlerin farklı hacimlerde ve çaplardaki eserleri verdiği mücadele sonucu tekrar ülkemiz kültürüne kazandırdı. Bunlar nasıl taşındı, nasıl getirildi? Başka bir şey soruyorum İstanbul’un veya Türkiye’nin farklı bölgelerinde yapılan arkeolojik kazılarda çıkan eserler var. Bu eserler çıktığı yerde mi muhafaza ediliyor? Buna imkan var mı? Orada muhafaza edilenler de var. Farklı ortamlara iyi ortamlara taşınan eserler de var. Bu bir taşıma işlemi değil mi? Yakın tarihimizde dünyaya örnek, haberlere konu olan taşıma işlemi gerçekleştirdi Kültür ve Turizm Bakanlığı. Bakanlığımızın taşıma konusunda çalışmaları da dünyaya örnek teşkil edecek mahiyet ve meziyettedir” diye ekledi.
Coşkun Yılmaz konuşmasının devamında, “Biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak hem müze depoların oluşturulmasında, projelendirilmesinden, eserlerin taşınmasından sergilenmesine varıncaya kadar en gelişmiş teknolojik yöntemleri en iyi müze uzmanlarıyla ilmin gerektirdiği her usul ve esasa riayet ederek ve kültürel mirasımızın korunma noktasında gereken bütün hassasiyeti gözeterek bu depo müze çalışmaları yürüteceğiz. Aslında Kültür Turizm Bakanlığımız İstanbul’da başlattığı bu depo müze çalışmasıyla şimdiye kadar depolara mahkum edilen, insanımızın istifadesine sunulamayan araştırmacıya sunulamayan binlerce eseri en gelişmiş ortamlarda hem muhafaza edecek, hem bakımını yapacak ve ziyarete açacak. Hem de bu alanda bir ihtisas laboratuvarı ve kütüphanesi ile destekleyerek bütün o unsurları bir arada bulunduran bir hususa imza atmış olacak” ifadelerini kullandı.
“Yangından mal kaçırmıyoruz”
Taşınmanın henüz başlamadığını belirten Yılmaz, “Bu konu ilk gündeme geldiği andan itibaren bu kültürel mirasın korunmasına yönelik bütün hassasiyetler ve bütün imkanlar en üst düzeyde seferber edilmiş durumda. Bakanlığımız bir gece baskını yapar gibi yangından mal kaçırır gibi hareket etmiyor. Kamuoyunun önünde şeffaf bir ortamda bunu yapıyoruz. Taşınma başladığı zaman kamuoyu ile paylaşılacak. Bir şey gizli saklı yapılıyor değil” diye konuştu.