Türkiye Büyük Milllet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in Batı Trakya’daki Türk köyleri ve azınlık çocuklarının kimliğine ilişkin kullandığı “Pomak köyleri” ve “Yunan çocukları” ifadelerine tepki gösterdi. Çavuşoğlu, "Sayın Miçotakis bu söylemiyle kafasının arkasındaki ırkçı, ayrımcı ve etnikçi düşüncelerini tezahür ettirmiştir" dedi. Filistin meselesinin siyasî değil imanî bir mesele olduğuna da dikkat çeken Çavuşoğlu, "Cumhurbaşkanımızı Netanyahu’ya benzetmek akıl tutulmasıdır, arka vermek destek çıkmaktır" diye konuştu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ile birlikte Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği ve Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneğini ziyaret etti. Dernek başkanlarından Batı Trakya Türkleri ve Balkan göçmenleri hakkında bilgi alan Çavuşoğlu, daha sonra kamera karşısına geçip meseleleri değerlendirdi.
"Yunanistan Başbakanı Kiriyakos Miçotakis’in 18 Mayısta İskeçe’nin Paşevik köyündeki devlet anaokulunda eğitim gören öğrenci ve anaokulu öğretmenleri ile gerçekleştirdiği video konferanstaki "Pomakohoria" (Pomak köyleri) ve azınlık Türk çocuklarına "Ellinopula" (Yunan çocukları) şeklindeki ifadelerini şiddetle reddettiklerini belirten Hakan Çavuşoğlu, "Sayın Miçotakis bu söylemiyle kafasının arkasındaki ırkçı, ayrımcı ve etnikçi düşüncelerini tezahür ettirmiştir. Batı Trakya Müslüman Türk azınlığı, yaklaşık 1350’li yıllardan itibaren buradan giden Osmanlı mensuplarının, Karamanlıların varlık gösterdiği ve orada kök saldığı Türk milletinin unsurudur. Bunu kimsenin değiştirmeye, inkâr etmeye ve aksini söylemeye hakkı yoktur, haddi de değildir. Bu söylemler Yunanistan’da bir dönem olduğu gibi yeniden etnik kimliği parçalama ve yok etmeye çabalarının bir ürünüdür. Geçmişte Yunanistan azınlık kimliğini 3 parçaya bölmüştü. Bunun üzerinden bir politika yürütmüştü. Roman Müslümanlar, Pomak Müslümanlar ve Türk Müslümanlar diyerek ayırmış, böl, parçala, yönet politikasıyla azınlığı asimile etme çabası içerisine girmişti. Hatta başka alfabeler ve diller türetilse de bu azınlık mensupları tarafından karşılık bulmamıştır. Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hem de İkiz Sözleşmeler nazara alındığında bu söylemler arkaik, şoven ve ırkçı söylemlerdir. Kabul etmiyoruz. Batı Trakya Müslüman Türk azınlığı Türk’tür, Türk kalacaktır" dedi.
"Filistin meselesi bizim için iman meselesidir"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Netenyahu’ya benzeten İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e de seslenen Çavuşoğlu, "Filistin meselesi bizim için imanî bir meseledir. Böyle olmasına rağmen ne yazık ki Türkiye’de Türk milleti ve Türkiye’nin menfaati için ortaya çıktığını ifade eden bir siyasî parti lideri, kabul edilemeyecek bir şekilde Cumhurbaşkanımıza Netanyahu benzetmesinde bulunmuştur. Bu açıkçası provokatif bir dildir. Cumhurbaşkanımız nezdinde Filistin mücadelesinin akamete uğratılmak istenmesinin bir sonucudur. Netanyahu’ya arka vermek, ona destek çıkmaktır. Ama ondan da önemlisi, çocukları, kadınları, hedef gözetmeksizin öldüren, katleden, vahşice cinayetler işleyen, hatta onlara Covid 19 aşısı yapmayan ve Gazze’deki tek PCR test merkezini bombalayacak kadar vahşet içerisinde olan insanlık dışı davranışlar sergileyen Netanyahu’ya benzetmek akıl tutulmasıdır. Gerçekten de milletimizin sinir uçlarına dokunan bir mesele olmuştur, hiç bir şekilde kabul edilemez. Bu anlamda yapılan ithamlar ve benzetmeler esasen Türkiye’de PKK ile yapılan meşru ve haklı mücadelemize yapılan bir haksızlık atfıdır. Dil uzatmaktır. Dolayısıyla milletimiz bunları kaydetmiştir. Gerektiği zaman ve gerektiği yerde de cevabını verecektir" şeklinde konuştu.