Türkiye’nin Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer, Alman polisinin darp ettiği psikolojik rahatsızlığı bulunan Selim Çiftçi’nin ailesini kabul etti. Tunçer, olayın sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyledi.
Almanya’nın Frankfurt kentinde psikolojik rahatsızlığı bulunan Selim Çifçi’ye polis tarafından uygulanan şiddetinin yankıları devam ediyor. Türkiye’nin Frankfurt Başkonsolosu Erdem Turçer, Çiftçi ailesini Başkonsoloslukta kabul etti. Başkonsolos Tunçer, olayın sonuna kadar takipçisi olacaklarını ifade ederek, “Selim Çifçi kardeşimizin yaşamış olduğu talihsiz hadise nedeniyle Çifçi ailesine geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Konu hakkında başta Bakan Yardımcımız Sayın Yavuz Selim Kıran olmak üzere pek çok üst düzey devlet yetkilimiz tarafından gerekli açıklamalar yapıldı. Biz de Frankfurt Başkonsolosluğu olarak konunun sonuna kadar takipçisi olacağız. Vatandaşlarımızın hak ve hukukunun korunması temel önceliğimiz olmaya devam edecek. Selim kardeşimizin başına gelen bu hadiseyle de en yakın şekilde ilgilenmeye devam edeceğiz” dedi.
"Polisin açıklamaları gerçeği yansıtmıyor"
Olayın yaşandığı sırada yanında bulunan ve polis şiddetine maruz kalan Çiftçi’nin yeğeni Akın Götürmen, polisin şiddeti sonrası yaptığı açıklamaların gerçeği yansıtmadığını anlattı. Götürmen, "Cumartesi akşamı Gallus’ta arabamızın içinde abim ve dayım vardı. Dayım arabada krize girdi ve tutmamıza rağmen arabadan çıkmayı başardı. Biz de arabadan indik ve onu sakinleştirmeye çalıştık. Etraftaki insanlardan ambulans çağırmalarını istedik. Ambulans olay yerine gelmeden önce polis arabaları geldi. Araçtan inen polisler, sorgusuz sualsiz dayımın üstüne çöktüler. Bizi de olay yerinden uzaklaştırdılar. Dayımı copla, biber gazıyla etkisiz hale getirmeye çalıştılar. Polisler annem, teyzem ve dayımı dikkate almayarak arkaya itti. Alman basınında polis açıklamasında bir kavga olduğu ve iki gencin bir adamı dövdüğü, ben ve abimin dayımı dövdüğünü yazdılar. Böyle bir şey söz konusu değildir. Biz dayımızın kendine gelmesi için elimizden geleni yapmaya çalışırken polisler geldi. Öyle bir şey olsaydı, ben bir polis olsaydım ve bu ihbarı alsaydım gider o iki gence saldırırdım yerde yatan insana saldırmazdım. Dayıma acımasızca saldırdılar. Almanca olarak dayımın hasta olduğunu söyledik yapmayın dedik. Kardeşimiz dedik dayımız dedik. Bizi dinlemediler. Daha da şiddetli bir şekilde saldırdılar” şeklinde konuştu.
Dayısının hastaneye götürülmesi gerekirken, karakolda sorgulandığını ifade eden Götürmen, “Dayımın sağlık durumu pek iyi değil. Doktorlarla dün gece görüştüm. Yoğun bakımda yatıyor şu an. Böbrekleri darbeden dolayı zedelenmiş. Önceden bir böbrek rahatsızlığı yoktu. Allah Türk devlet yetkililerinden razı olsun bizi yalnız bırakmadılar” diye konuştu.
Cumartesi günü, Alman polisi Frankfurt kentinde psikolojik rahatsızlığı bulunan 34 yaşındaki Selim Çiftçi’yi darp etmiş ve gözaltına almıştı. Olayla ilgili polisin yayınladığı basın açılamasında psikolojik Çiftçi’nin “Allahu Ekber” diye bağırdığı, çevresindekilerin ise polise saldırdıkları ifade edilmişti. Selim Çiftçi’nin karakolda da sakinleşmediği ve işlemlerin tamamlanmasının ardından psikiyatri merkezine götürüldüğü kaydedilmişti.