Türkiye-Avrupa Birliği (AB) Karma İstişare Kurulu (KİK) Türkiye kanadını oluşturan; HAK-İŞ, MEMUR-SEN, TESK, TÜRK-İŞ, TİSK, Türkiye KAMU-SEN, TOBB ve TZOB tarafından yapılan ortak açıklama ile İsrail’in Mescid-i Aksa’da Filistinlilere yaptığı saldırı kınandı.
İsrail güçlerinin teravih namazını kılmak üzere Mescid-i Aksa’ya gelen Filistinlilere ses bombaları ve plastik mermi ile saldırısı sonucu çok sayıda insan yaralanmıştı. Türkiye-Avrupa Birliği (AB) Karma İstişare Kurulu (KİK) Türkiye kanadını oluşturan; Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN), Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye KAMU-SEN), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), ortak bir açıklama yaparak İsrail’i kınadı.
Ortak açıklamada, Karma İstişare Komitesi’nin, Türkiye’nin işçi, çiftçi, işveren, memur, esnaf, tüccar, sanayici ve üreticilerini temsil eden sendikalar ve meslek örgütlerini temsil ettiği belirtilerek, “İsrail güvenlik güçlerinin, uluslararası toplumun tüm çağrılarına rağmen, Gazze ile Mescid-i Aksa’ya ve burada ibadet eden Filistinlilere yönelik gerçekleştirdiği haksız ve hukuksuz saldırılar, Gazze’de aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda masum insanın hayatını kaybettiği saldırılar ile yerleşim yerlerinin Filistinlilerden zorla alınması insanlık dışıdır ve insanlığa karşı suçtur” ifadeleri kullanıldı.
İsrailli ırkçı grupların Harem-i Şerif’e girişlerine izin verilmemesi için gerekli tedbirlerin alınması gerektiği belirtilen ortak açıklamada şunlar kaydedildi:
“Sivil ve savunmasız Filistin halkına karşı uygulanan saldırgan eylemleri şiddetle kınıyoruz; bu saldırılar derhal son bulmalıdır. BM Genel Kurul kararları çerçevesinde, Filistinli siviller uluslararası koruma altına alınmalıdır. Filistinli sivil halkın ibadet özgürlüğü temin edilmelidir. Harem-i Şerif’in statüsü korunmalıdır. Filistin’de işgalin ve şiddetin sorumlusunun İsrail olduğunu tüm dünya görmelidir. İsrail bu eylemlerinden dolayı uluslararası alanda sorumlu tutulmalıdır. Bu zulme ve pervasız hukuk tanımazlığa herkes dur demelidir. Buna itiraz etmemek ve sessiz kalmak bu vebale ortak olmaktır.”