Hareketsiz yaşam, duruş bozuklukları, telefon-tablet kullanımındaki artış, stres gibi nedenlerden dolayı boyun fıtığının, ülkemizde ve dünyada en sık görülen ve hayatı olumsuz etkileyen rahatsızlıklardan biri olduğunu söyleyen Özel Denizli Tekden Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahı Op. Dr. Yurdaer Doğu, “Boyun ağrısı en yaygın kas-iskelet sistemi şikayetlerinden biridir. Özellikle son zamanlarda pandeminin de etkisiyle yaşam tarzımızdaki değişiklikten dolayı, boyun fıtığı rahatsızlığı yaşayan hastaların sayısı artmaktadır” dedi.
Özel Denizli Tekden Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahı Op. Dr. Yurdaer Doğu, boyun fıtığını ve bu hastalıktan korunmak için neler yapılması gerektiğini anlattı. Boyun fıtığının oluşma nedenlerinden bahseden Op. Dr. Yurdaer Doğu, “Hareketsiz yaşam, duruş bozuklukları, ani ve hızlı yapılan boyun hareketleri, ağır kaldırmak, ani dönüşler, masa başında uzun süre çalışmak, yastık seçimi, stres, telefon-tablet kullanımındaki artış bir süre sonra boyun kaslarına ve sinirlere zarar vererek, boyun fıtığına neden olabilmektedir. Yaşam biçimimizde yapacağımız bazı değişikliklerle örneğin, spor yapmak, stressiz yaşam, doğru oturma şekilleri, ani hareketlerden kaçınmak gibi alacağımız önlemlerle boyun fıtığı şikayetlerini en aza indirmek mümkün” dedi.
“Boyunda oluşan ağrı, baş ağrısı, omuz ve kollara yayılan ağrılar ve ellerde uyuşma boyun fıtığının en önemli belirtileri arasındadır” diyen Op. Dr. Yurdaer Doğu, “Kollar veya ellerde uyuşma, hissizlik, geçmeyen baş ağrısı, boyunda oluşan omuz ve kollara yayılan şiddetli ağrı, kuvvet kaybı, yürüme güçlüğü gibi yaşamı olumsuz yönde etkileyen rahatsızlıkları boyun fıtığının belirtileri arasında göstermek mümkün. Birçok hastalıkta olduğu gibi boyun fıtığında da hastaların yaşadıkları korkular, önemsememe gibi durumlardan dolayı hastalar son evrede gelmekte ve bu da tedaviyi olumsuz yönde etkilemektedir. Bahsettiğimiz belirtilerden herhangi birinin yaşandığı durumlarda mutlaka bir sağlık kuruluşuna gitmekte fayda var. Müdahale edilmemiş ve ilerlemiş boyun fıtığında, hastaların etkilenen bölgelerinde tamamen bir his kaybı ve felç riski olabileceği için dikkatli olunmalıdır. Erken müdahale edildiği durumlarda tedavide başarı oranları artmakta ve hastalar için daha kolay tedavi yöntemleri uygulanmaktadır” dedi.
Hasta bu belirtilerden bir ya da birkaçı ile geldiğinde detaylı fiziki muayene yapılır şeklinde bilgi veren Beyin ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yurdaer Doğu, şöyle konuştu:
"Muayeneden sonra yapılan görüntüleme tetkikleri gibi radyolojik testlerle boyun fıtığının yeri, şiddeti ve sinirlerin etkilenme oranını belirleriz. Radyolojik testlerin yanısıra, yapılan laboratuvar testleri ile de yaşanılan belirtilerin altında yatan başka bir rahatsızlık olup olmadığı anlaşılır. Tedavi yöntemi, yapılan tahlil ve tetkiklerden sonra belirlenerek erken müdahale ihtimali olan hastalarda (farklı bir durum söz konusu değilse) ilaç tedavisi, dinlenme ve hastanın durumuna göre boyunluk ile belirli kontrollerle hastanın tedavi sürecini takip ediyoruz. Yapılan tedavilerin sonuç vermediği ya da tedaviye geç kalındığı durumlarda cerrahi yöntemlere başvuruyoruz.”
“Tedaviye geç kalındığı durumlarda ciddi sonuçlar ortaya çıkabiliyor”
Op. Dr. Yurdaer Doğu, “Tekrar söylemekte fayda var ki ilaç tedavisi, stresten uzak bir yaşam ya da belli bir dönem uygulanacak olan istirahat ile iyileşebilecek boyun fıtığı rahatsızlığı, hastaların tedaviye geç kaldığı durumlarda çok daha ciddi sonuçlar ortaya çıkarabiliyor. Doğru zamanda yapılan tedavi ve doğru teşhis ile yüz güldürücü sonuçlar elde edebiliyoruz” şeklinde uyarılarda bulundu.