"Mart Ayı başıyla uygulamaya başlanan kontrollü normalleşme sonrasında toplumun pandemi kurallarına gereken itinayı göstermemesi, mutasyon virüsün bulaşıcılık etkisinin çok olması gibi birçok etkenden dolayı turuncu renk kodumuz kırmızıya döndü maalesef. Yaz sezonu öncesi bu dünyanın düzenini bozan bu hastalıkla mücadelede en büyük kozumuz pandemi kurallarına uymak ve aşı sıramız gelince en kısa sürede aşımızı olmak.
10 Mart 2020'de ilk vakanın ortaya çıkması, ardından 3 milyon 500 binleri geçen vaka sayısından 3 milyon 130 bini sağlık çalışanlarımızın yoğun çalışmaları sayesinde iyileşirken ne yazık ki 32 bin vatandaşımızı kaybettik. Vefat eden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, halihazırda tedavi gören hastalarımıza da acil şifalar dilerken, hastalığın bitmediğini, tedbirlere harfiyen uymamız gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Geçen sene Ramazanı ve bayramını buruk ve hiç alışık olmadığımız şekilde geçirmiştik. İftar sofralarımız boş kalmış ve bayramı uzaktan kutlamak zorunda kalmıştık. Gözüken o ki bu sene de Nisan ayının 13'ünde başlayacak olan merhametin, paylaşmanın ayı kutsal Ramazan Ayı; Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 'teravih namazlarını evlerimizde kılacağız' açıklamasıyla da buruk geçecek. O maneviyatı ile oluşturduğu huzur havası ile dostlarla, ihtiyaç sahipleri ile bir arada olmasına alıştığımız Ramazan Ayı mübarek olsun. Paylaşmanın ayında hayrı bereketi inanların üzerine olsun.
Türkiye ne zaman ileriye doğru umutla baksa, birileri ya darbe yapardı ya muhtıra verirdi. Eski günleri hatırlatan bir gurup emekli askerin yaptığı bildiri hakkında birkaç söz etmek istiyorum. Fikir özgürlüğü tezi ile hafifletilemeyecek, amasız, tamamen art niyetli, siyasete, toplum huzuruna, uluslar arası dengelere müdahale amaçlayan bu üslubuyla, nobran tavrıyla tanıdığımız uzaktan kontrollü metni ve sahiplerini kınıyoruz. Doğuda Ermenistan ile, Güneydoğu'da Suriye ve PKK ve uzantıları ile, denizlerimizde de tüm dünya sömürgecileri ile mücadele ederken; Türkiye’de neler oluyor sorusunu sordurmak, bu algıyı harlamak biliyoruz ki harici bedhahların ve içerideki destekçilerinin oyunu. 'Mevcut iktidar gitsin de gerisine sonra bakarız' mantığı ile ülkemize, milli değerlerimize verdiğiniz zararın farkındayız ve bilin ki biz buradayız ve artık bu tür hadsiz, art niyetli tüm hasmane tavırlara karşı duruşumuz net. İyi ki emekli olmuşsunuz.
Uzun yıllardır beklenen, Alanya’nın tam da merkezinde, kalbi olacak noktada, dönemin Ak Parti Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Cumhur İttifakı ortak projelerimizden olan Millet Bahçesi; Karayolları Şefliği'nin olduğu alanda hayata geçecek. Cumhuriyet Mahallesi'nde yapılacak kentsel dönüşüm ile entegre olacak ve içerisinde aktif ve pasif rekreasyon alanların olacağı Millet Bahçesi hem şehrimize hem de turizmden ticarete birçok sektöre büyük olumlu etki sağlayacaktır. Bizleri bu projede destekleyen ve önümüzü açan Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu başta olmak üzere, Çevre Şehircilik Bakanımız Murat Kurum’a ve Ankara’da kapı kapı gezip projeyi kapıp getiren İlçe Başkanımız Mustafa Toklu’ya teşekkür ederiz."