Kırıkkale İl Sağlık Müdürü Dr. Murat Ağırtaş, bilinen en eski bulaşıcı hastalıklardan olan tüberkülozun (verem) tedavi edilebilir olmasına rağmen en çok ölüme yol açan hastalıklardan olduğunu bildirdi.
Tüberküloz (verem) hava yoluyla bulaşan, başta akciğerler olmak üzere tüm organları tutabilen bir hastalık olarak biliniyor. Bilinen en eski bulaşıcı hastalık hakkında bilgiler veren Kırıkkale İl Sağlık Müdürü Dr. Murat Ağırtaş, kontrol programları uygulanarak hastaların iyileşmesinin sağlanmasının toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesi açısından son derece hassas ve önemli bir süreç olduğunu belirtti.
Dr. Ağırtaş, "Türkiye’de her yıl 11 bin 700 civarında tüberküloz hastası kaydedilerek tedavi edilmektedir. Kırıkkale’de ise yıllık tüberküloz görülme sıklığı Türkiye ortalamasına göre düşük olup yüz binde 8’dir. Dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri tüberküloz mikrobu ile enfektedir. Bu insanların yüzde 10’unun yaşamlarının bir döneminde vereme yakalanma ihtimali bulunmaktadır. Dünyada her yıl 9 milyon kişi verem hastalığına yakalanmakta ve her 1,5 milyon insan bu hastalıktan ölmektedir. Hastaların yüzde 70’inde akciğer tüberkülozu varken, yüzde 30’unda akciğer dışındaki organlar (lenf bezleri, plevra, kemik, böbrek beyin) tutulmuştur. Verem mikrobu, hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması sonucu bulaşır. Tedavi olmayan her hasta yılda 10-15 kişiye hastalığı bulaştırmaktadır. Verem hastalığı oluştuğunda; halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama, gece terlemesi gibi belirtiler görülür. Bunun dışında öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı, nefes darlığı gibi akciğer şikâyetleri yanında ateş de ortaya çıkar. İki üç haftadan uzun süren ve non-spesifik antibiyotik tedavisi almış olmasına rağmen klinik yanıt alınmayan öksürükte verem hastalığından şüphelenmek gerekir" dedi.
"Tedavisi mümkün hastalıklar arasında en çok ölüme neden olan veremdir"
Hastalığın tedavisi hakkında bilgiler veren İl Sağlık Müdürü Ağırtaş, "Verem tedavisinde kullanılan ilaçlar ücretsiz olarak Verem Savaşı Dispanserlerinden verilmekte, tedavi ise en az 6 ay sürmektedir. İlaçların düzenli kullanılması bu hastalıkta çok önem taşır. Çünkü tedaviyi yarım bırakan hastalar toplumda bakteri saçmayı sürdürdükleri gibi hastalığın ilaca dirençli tüberküloza dönüşme ihtimali artacaktır. Ayrıca hem tedavi süresi uzayacak hem tedavi başarısında yarı yarıya düşüş yaşanacaktır. Hastanın ilaçlarını içtiğinden emin olmak için her doz ilacı bir sağlık personelinin gözetiminde kullandırmak en uygun yoldur. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün önerdiği bu stratejiye Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi (DGTS) denilmektedir. Dünyada tek etkene bağlı ve tedavisi mümkün olan hastalıklar içinde en çok ölüme yol açan hastalık verem hastalığıdır. Bu nedenle toplumdaki tüm bireylerin bu konuda duyarlı olması, hastalık bulguları olan kişilerin teşhis için en kısa sürede Toplum Sağlığı Merkezi Tüberküloz Birimine başvurması, hastalık tespit edilenlerin de tedavilerini hekim tarafından önerilen şekilde eksiksiz olarak tamamlamaları çok önemlidir" ifadelerini kullandı.