Azerbaycanlı fenomen Elmira Namazova, insanların günlük yaşamda sosyal medyaya ayırdığı zamanı dengelemesi gerektiğini belirterek, sadece sosyal medyaya bağımlı yaşanmaması konusunda uyarıda bulundu.
Sosyal medyanın tanınan simalarından Elmira Namazova, dijital dünyanın gelişimine ilişkin bilgi verirken, sosyal medyanın kullanımına ilişkin önemli uyarılarda bulundu.
İnternet dünyasında tanınır olmanın kendisine ne gibi farklılıklar getirdiğini anlatan Elmira Namazova, “Aslında bunun her şeyden önce büyük bir sorumluluk getirdiğini ifade etmeliyim. Samimi ve iyi niyetli olursanız insanlar size değer vermeye başlıyor ve takipçi kitleniz günden güne artıyor. Sizi seven insanlara siz de değer veriyor, bir aile gibi oluyorsunuz. Bu elbette çok büyük sorumlulukları da beraberinde getiriyor. Gün içinde yaptıklarınızı, mutluluklarınızı ve üzüntülerinizi paylaşmak ihtiyacı hissediyorsunuz. Paylaşımlarınızın insanlara iyi örnek olmasını diliyorsunuz. En başından beri tamamen iyi niyetimle, içimden nasıl geliyorsa öyle davranıyorum. Sanırım bu da başarılı olma sebeplerimden biri’’ dedi.
Takipçilerinden ne yönde geri dönüşler aldığını açıklayan Namazova, “Hem Azerbaycan’dan hem de Türkiye’den çok sıkı takipçilerim var. Onlarla zaman zaman sohbet ediyor, duygularımızı paylaşıyoruz. Uzakta da olsak benim mutluluklarımla mutlu olan, beni kardeşi gibi görüp düşünen insanları görmek gerçekten harika bir duygu. Samimi ve içten gelen duygularınızı ifade ederseniz insanlar da bunu görüyor ve kendileri ile ortak noktalar buluyor. İşin sonunda benzer duyguları taşıyan iyi niyetli bir topluluk meydana gelmiş oluyor’’ diye konuştu.
Elmira Namazova, sosyal medya dünyası ile ilgili şu uyarılarda bulundu:
“Sosyal medyada paylaşım yaparken kontrolü asla elden bırakmamalısınız. Günlük yaşantınızda sosyal medyaya ayırdığınız vakti dengelemelisiniz. Ailenizi, iş hayatınızı veya diğer günlük aktivitelerinizi es geçip yalnızca sosyal medyada yaşayan bir insana dönüşmemeye dikkat etmelisiniz. Takipçilerinize veya beğeni sayınıza odaklanmaktan kaçınmalı, yalnızca içinizden geldiği gibi davranmalısınız. Zaten eminim bu samimiyet sizi çok daha güzel yerlere taşıyacaktır.’’