Siirt Tillo’da 256 yıl önce İbrahim Hakkı Hazretleri’nin hocası İsmail Fakirullah Hazretleri için yaptığı düzenek sayesinde güneşin mezarın başucunu aydınlatması sabah saatlerinde korona virüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında vatandaşlar tarafından ilgiyle izlendi.
Türkiye’nin farklı illerinden gelen vatandaşlar, 256 yıl önce dönemin astronomi dehası İbrahim Hakkı Hazretleri’nin hocası İsmail Fakirullah Hazretleri’nin sandukasının başucunu aydınlatması için yaptırdığı ve birkaç yıl önce UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne eklenen "ışık hadisesi"ni izlemek için Siirt’in Tillo ilçesine geldi. O manevi ışığı görüntüleyebilmek için telefonlara sarılan vatandaşlar duygulandırdı.
Siirt Valiliğinin öncülüğünde Tillo Kaymakamlığı ve Tillo Belediyesince organize edilen "Işık Hadisesi" etkinliği, ilçe meydanında kurulan başladı. Türkiye’nin farklı illerinden gelen vatandaşlar etkinliği izlemeleri için meydana dev ekran kuruldu. Davetliler, saat 06.19’da sabahın ilk ışıklarıyla güneşin aydınlattığı türbeye yansıyan hadiseyi çıplak gözle izledi.
Işık hadisesini izlemek için sabahın erken saatlerinde geldiğini belirten Zeynep Ergün adlı vatandaş, “Eşimin vatani görevi için burada bulunuyoruz İbrahim Hakkı Hazretlerinin Işık Hadi sesini duyduk bizde izlemek istedik dua etmek istedik teşekkür ederim” dedi.
Hatay Antakya’dan geldiğini söyleyen Fırat Samet Soydemir adlı vatandaş ise, “Aslen Erzurum’luyum. Erzurum tarafından dedem olan İbrahim Hakkı Hazretlerinin bu eserini ziyaret etmek için Siirt’e kadar geldim. Çok heyecanlıyım 34 yaşındayım. 34 yıllık ömrümde ilk defa gelmek nasip oldu. Aslında benim için bir utanç ancak demek ki bugüne kısmetmiş. Dedem bugün burada olmak için çağırmış her şeyin bir zamanı var. Ama bakıyoruz pandemi tüm dünyayı etkilediği gibi Siirt Tillo Güneş hadisesi de etkiledi halkımız tabii ki teveccüh gösterip yine katılmışlar ama burada binlerce insanı görmenin gelecekteki umudu içerisindeyim diyeyim buranın kıymeti bilinmeli Tüm Türkiye’de dünyada tanıtılmasına yönelik çalışmalar yapılmalı” diye konuştu.
IŞIK HADİSESİ
18. yüzyılda yaşamış önemli bir bilim adamı olan İbrahim Hakkı Hazretleri’nin 18. yüzyılın ortalarında zirvesinde olduğu astronomi bilgisini kullanarak kurduğu sistemle Güneş’in ekvatora dik düştüğü ve böylece gün ve gecenin eşitlendiği ekinoks günleri 21 Mart ve 23 Eylül’de güneş ışınları, türbe içindeki hocası İsmail Fakirullah Hazretleri’nin kabri başına düşüyor. "Işık hadisesi" veya "Güneş hadisesi" olarak bilinen bu sistem, türbenin restore edildiği 1960’lı yılların başına kadar da çalıştı.
Restorasyon sırasında türbenin orijinal yapısında değişiklikler olunca sistem çalışmadı. Daha sonra yapılan çalışmalarla sistem yeniden çalıştırılmaya başlandı. Işık hadisesinin gerçekleştiği türbe, bir büyük ve iki küçük kubbenin örttüğü iki oda, bir hol ile 8 köşeli ve 10 metre yüksekliğinde bir kuleden ibarettir. Her yıl gece ve gündüzün eşit olduğu 21 Mart ve 23 Eylül’de "ışık hadisesi" türbede gerçekleşmektedir. İbrahim Hakkı Hazretleri, Tillo’nun 3-4 kilometre doğusunda bir tepe üzerinde harçsız taşlarla bir duvar yaptırır.
Halk arasında Kal’at-ül Üstad diye bilinen bu duvarın etkisiyle yeni doğan güneşin ilk ışınları türbenin tümünü gölgede bırakırken, duvarda bulunan 40 ile 50 santimetre ebadındaki pencereden geçen güneş ışınları türbe kulesinin penceresine ve oradan da kırılmak suretiyle türbe penceresinden İsmail Fakirullah Hazretleri’nin sandukasının başucunu aydınlatmaktadır. İbrahim Hakkı Hazretleri, bu sistemle ilgili olarak, "Yeni yılın ilk güneşi eğer hocamın başucuna düşmezse ben o güneşi neyleyim" diyerek hocası İsmail Fakirullah Hazretleri’ne karşı olan saygısını göstermektedir.