İzmir’de gerçekleşen cami hoparlöründen müzik yayınına ilişkin açıklama yapan Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları Başkanı ve Mazlumder Şube Başkanı Ahmet Taş, “Merkezi sistem inadına son verilsin” dedi.
İzmir’de gerçekleştirilen sızmaların bu sistemin ne kadar korumasız olduğunu bir kez daha ortaya çıkardığını belirten Taş, “Nitekim geçmişte de bazı radyoların frekansları karışınca cami hoparlörlerinden pop şarkıları dinletilmişti. Bu aymazlık sürerse, yarın bir gün bazı art niyetliler devrim beyannamesi okumaya bile kalkabilirler” uyarısında bulundu.
İzmir Müftülüğünün, tedbir amaçlı olmak üzere merkezi ezan sistemi uygulamasına geçici bir süreyle son verilmesi kararını da değerlendiren Taş “Diyanet İşleri Başkanlığımız bu vesileyle olaya el koyarak, merkezi ezan sistemine geçici değil kalıcı olarak bir son vermelidir” diye konuştu.
Ahmet Taş, merkezi ezan sistemi uygulamasına 28 Şubat Postmodern Darbe Döneminde başlandığını hatırlatarak şunları söyledi:
“TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu Üyesi, Kayseri Eski Milletvekili Yaşar Karayel, bir konferansında, 28 Şubat’ta Diyanet’in tüm faaliyetlerini kontrol etmek için DİAM diye bir kuruluş oluşturulduğunu, üyelerinin psikolojik harp dairesi başkanlığı elemanı iki general ve bir albay olduğunu, bunların 10 bin, 7 bin ve 5 bin dolar maaş aldıklarını, bu paraların camilerde toplanan yardım paralarından ödendiğini, DİAM’ın 2007 yılına kadar görevde kaldığını, merkezi ezan ve merkezi vaaz uygulamalarının da bu kuruluşun emirleri doğrultusunda başlatıldığını söylemişti. Prof. Dr. Mehmet Görmez ise, Diyanet İşleri Başkanı iken, televizyon kameraları ve yazılı basının önünde merkezi ezan ve merkezi vaaz uygulamalarını kaldırdıklarını ilan etmişti. Ancak bazı iller dışında merkezi sisteme maalesef devam edildi. Oysa ülkemizdeki camilerin çoğunda devletin dini irşat ve namaz için görev verdiği yetenekli imam hatipler var ama uzun süredir devam eden bu uygulama yüzünden genç yetenek vaizlerimiz ile güzel ezan okuyan müezzinlerimiz atıl ve pasif kaldılar. Yeni yetenekler kendilerini ortaya koyamaz oldular. Unutmayalım ki camiler milletindir. Onu korumak, idareciler kadar milletin de sorumluluğundadır.”