Eski üyelerden şok açıklama!

Eski Başkan Vekili Muharrem Uğurlu, eski Başkan Yardımcıları Saniye Mecek ve Adem Arıkan Eğitim Bir Sen'le ilgili şok bir açıklama yaptılar işte o açıklama: Alanya da olağan dışı bir süreç yaşıyoruz. Biz Alanya Eğitim Bir Sen Eski Yönetim Kurulu üyeleri olarak, bu süreç içerisinde sendikamızın zarar görmemesi adına sessiz kalmayı tercih ettik. Fakat gelinen son nokta bu açıklamayı zorunlu kılmıştır. 

 

'SANCILI BİR SÜREÇ'

 

 Son bir iki seneye kadar Alanya' da samimi bir şekilde çalışan, mücadele eden bir ekip vardı. Bu ekip güzel şeyler yaptı, sendikayı bugünlere taşıdı. İmam Hatip Ortaokullarının birleştirilerek küçültülmesi kararının karşısında, bizimde bilfiil içerisinde olduğumuz bir mücadele verdi ve Allah’a şükür de kazandı. Arkasından İlçe Milli Eğitim Müdürü atanma sürecine girildi. Tabi ki bu süreç sancılı bir süreçti. Sendikamız bu noktada bir irade gösterdi. Ancak Muvaffak olamadı. Bu noktada acizane bizim hatamızın bir lisan yanlışı ve olayın kurumsal bir yapıdan çıkarılarak şahsi mücadele haline dönüştürülmesi olduğunu düşünüyoruz. 

'HACI MEHMET ALTUNTAŞ'LA YOLA ÇIKTIK' 

Süreç içerisinde artık Alanya'da sendika deyince sadece birkaç kişi ve bunlar üzerindeki spekülasyonlar akla gelmeye başladı. Amaç her ne kadar meşru olsa da yöntemin doğru olmaması bizi amacın meşruluğundan uzaklaştırmakta, bu anlamda sendika her geçen gün kan kaybetmekteydi. Hatta Alanya da artık "sendika bitti "sözleri sarf edilmeye başlamıştı. Bu süreç içerisinde yönetimde bulunan arkadaşlar sendikayla çeşitli vasıtalarla irtibat halinde olan, bulundukları konumlarda ellerinden geleni yapmaya çalışan arkadaşlardı. Eski yönetim de yenilenme isteğini kendi içerisinde ifade etmekte, bununla ilgili olarak tarafımızdan birkaç arkadaşla görüşülmekteydi. Neticede mevcut başkan Hacı Mehmet Altuntaş bizlere bu sendikayı yeniden ayağa kaldırmak gerektiği belirterek bunun için halk tarafından sevilen, sizin gibi arkadaşlar görev almalıdır" şeklindeki düşüncesini ifade etti. Bizlerde bu görevi kabul ederek Hacı Mehmet Altuntaş ile yola çıktık. 

 

'HÜSEYİN ER'İ ZİYARET ETTİK' 

 

Başkanımızın en büyük söylemi “Biz eskinin devamı değiliz” şeklindeydi. Bizim isteğimiz de bu yöndeydi. Bu söylem herkes tarafından kavganın, uygun olmayan lisanın ve eski yöntemin geride bırakılacağı şeklinde yorumlandı , insanlar ve üyelerimiz arasında teveccüh gördü. Sonuçta bu söylem yeni yüzlerle de tasdiklenince belli bir güven sağladı ve Alanya’nın tarihinde olmayan bir katılım ve farkla seçimi kazandık. Ancak çok yoğun bir gündem bizi bekliyordu. Önümüzde tekrar sendikayı ayağa kaldırmak, üyelerimizin kırılan şevkini tekrar kazandırmak, özlük sorunları, kültürel faaliyetler, Alanya' nın eğitim problemleri gibi birçok başlık vardı. Seçim sonrasında İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Er’i ziyaret ederek iyi niyet beyanımızı sunduk. Hatta başkanımızın Hüseyin Er Bey'i önceden tanıdığı, iyi bir süreç geçireceğimiz, hatta Milli Eğitim Müdürlüğü mücadelesinin içerisinde de çokta isteyerek bulunmadığı şeklinde ifadeleri vardı. Biz bu noktada başkanımıza güveniyorduk ve arkasındaydık. 

 

'GÖRÜŞ AYRILIĞI YAŞANDI' 

Ancak okul müdürü atamaları sırasında İlçe Milli Eğitim Müdürü ve başkanımızın arası açıldı, nahoş diyaloglar yaşandı ve bu durum sürekli hale gelmeye başladı. İlçe Milli Eğitim müdürlüğü ile Yönetim kurulunun bu süreçte sürekli kavga odaklı olarak yürüttüğü ilişkiler yönetimde rahatsızlıklara ve görüş ayrılıklarının oluşmasına neden oldu. Yönetim Kurulunun çoğunluğunun görüşü sendika olarak üyelerin özlük hakları, eğitim camiasının sahada karşılaştığı sorunlar gibi üyelerimizin talep ettiği faaliyetlere mesaimizi harcamamız, farklı alanlarda kendimizi göstermemiz ve fikrimizin alınmasını talep eden değil, fikri talep edilen büyük bir güç haline gelmek şeklinde idi.  Düsturu ile hareket edilmesi tarzında genel bir kanaat oluşmuştu. Bu talebe başkanımız tarafından itiraz edilmiyor, ancak uygulamaya gelindiğinde yönetim kurulunda gündemi başkan belirliyor, diğer görüş ve düşünceler sadece dile getirilme seviyesinde kalıyordu. 

 

'BİRLİKTE HAREKET EDİLMEDİ' 

 

Yönetimce tartıştığımız ve karara bağladığımız bazı konularla ilgili olarak bile bazen Başkanımız alınan kararların tamamen dışında, hatta tam tersi söylem ve davranışlarla bizleri kayda almadığını gösteriyor bizi ve sendikayı bağlayacak fiilleri şahsi olarak uygulamaya koyuyordu. Başkanımız Yapılan eleştirileri ise "Siz bilmezsiniz, anlamazsınız" gibi cevaplarla kulak ardı ediyordu. Artık yönetim başkanın peşinde, gel dediğinde gelen, git dediğinde giden, fikri sorulmayan bir yapı haline gelmeye başlamıştı. İstişarenin olmadığı tek adam yönetimi hakimdi. Başkanın tek adam olarak aldığı kararların hem yönetim kurulu üyelerinin şahsına hem de sendikamızın varoluşuna zarar verdiği kanaatindeydik. Bu anlamda başkana yapılan tüm itidal çağrıları havada kalıyor, yönetim etkisini kaybediyordu. Dava konusunda farklı düşünen yoktu ancak, davanın faydası için alınacak kararlar birlikte istişare ile belirlenmeliydi, birlikte hareket edilmeliydi. 

 

'KAYMAKAM OLAYI' 

 

En nihayetinde son süreçte Alanya Kaymakamının mahkeme kararı ile değişim sürecine gelindi. Sürecin başında sendikal bir duruş sergile yememişken, sürecin sonundaki gelişmeleri Başkanımız bir fırsat bilerek sendikanın geleceğini etkileyecek bu konuda tek başına bir tavır takındı. Bununla ilgili ne yönetimde bir karar alındı, ne de istişare edildi, tartışıldı. Yönetim kurulundaki arkadaşlar böyle bir mücadelenin doğru olmadığını başkanın kendisine izah ettiler. Bu yöntemi benimsemediklerini söylediler. Bunun üzerine Kaymakam beyin yanında yaptığı, eski kaymakamı yeni kaymakama şikayet eden, süreci ve siyaseti eleştiren basın açıklaması ki; öncesinde uygulamalara hiçbir açık tepki göstermemişken, hiçbir şeyden haberi olmayan yönetim kurulu üyesi arkadaşları şaşkına çevirdi. Akabinde süreci değerlendirdiğimizde Başkanımız Hacı Mehmet Altuntaş bütün çağrılarımıza rağmen bundan dönmeyeceğini, geri adım attığı takdirde “Hacı Mehmet bitmiştir, ben biterim” diyerek olayı şahsi meselesi haline getirdiğini göstermiştir. Biz hiçbir zaman "ben" diyerek hareket etmedik, "biz" düşüncesi bizim şiarımızdır. Fakat anlayışı Başkanımızda göremedik. Neticede uyarılarımız fayda vermedi, şahsileşen bu mesele her gün Hacı Mehmet Başkanımızın sosyal medya üzerinden gündem yaratmak adına verdiği beyanatlarla devam etti. Ancak süreçte artık sendika Alanya'da üyelerin sadece genel merkeze ve davaya bağlılıkları nedeniyle dahil oldukları bir kurum haline geldi. İtibar kaybetti. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünü, Kaymakamlık makamını, Siyasi çevreleri, sivil toplum örgütlerini karşısına alan her makam ve kurumla kavgaya tutuşan bir yapıya döndü. Durum itibari ile bütün yönetim kurulu üyeleri mevcut başkanla sendikal faaliyet yapmama konusunda hemfikir olduğunu beyan etti. Bunun ilanı olarak istifalarımızı temsilciliğimize sunduk. Ancak sendikaya zarar gelmemesi adına bir açıklama yapmadık, infial yaratmamak adına itidalinizi koruduk. Bir üst makam olarak Antalya şubemize durumu ilettik . Genel merkezimizin vereceği kararı bekledik. Ve gelinen sonuç malumunuzdur. Genel merkezimizin Yönetim Kurulunun toplu istifası ile düşen yönetimin yerine Hacı Mehmet Altuntaş, başkanlığında yeni bir yönetimi görevlendirmiştir. Bu noktada bizlere teveccüh gösterip hizmet bekleyen tüm üyelerimiz ve dostlarımızdan zorunlu olarak ortaya çıkan bu durumdan ötürü haklarını helal etmelerini istiyoruz. Yoksa yapılacak daha çok işimiz vardı. Bu yeni yönetimin içerisinde bizimle beraber istifa eden üç arkadaşımızın ismi de Başkan Hacı Mehmet Altuntaş, tarafından listeye eklenerek genel merkeze onaylattırmıştır. Bu konudaki takdirlerini arkadaşlarımızın kendisine bırakıyoruz. Eğitim Bir Sen üyelerimize ve Kamuoyuna saygılarımızla beyan olunur."