'Şehrin huzuru bozuluyor'

Alanya Belediyesi ile Balıkçılar arasındaki gerginlik gün geçtikçe aratarak devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Balıkçılar iskeleye korkuluk yapmış Belediye ekipleri ise korkulukları yıkmak istemişti. İki taraf arasında yaşanan arbede sonrası kazanan belediye olmuş ve korkuluklar yıkılmıştı. Bu olaylar Alanya kamuoyunun da tepki toplarken CHP Meclis Üyesi ve Mimar Gökhan Sipahioğlu, olayların bu boyutlara gelmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. 

 

'ALANYA'NIN İSMİ BÖYLE ANILMAMALI'

“Son günlerde gerek yerel gerek de ulusal basında Alanya adının böyle kargaşa ile anılması grubumuzu ve Alanya halkını son derece üzmektedir” diyen Sipahioğlu, Bu tür olayların şehrin huzurunu bozduğunu söyledi. Sipahioğlu, “Son dönümde il olmak için ve ileriye dönük planlar yapacağımıza bu yönlü tartışmalara girmek ne şehrimiz için ne de bu şehirde yaşayan insanlar için olumlu bir şey değil. Belediye ve balıkçılar arasında yaşanan sorunları şu şekilde alabiliriz. 2001 yılında bu bölgeye yapılan bir kentsel tasarım projesi mevcut. Bu kentsel tasarım projesi belli bir onaylardan geçtikten sonra yapılmış. Fakat incelendiği zaman balıkçıların sorunları da ortada aynı zamanda belediyenin ve kaymakamların da istekleri ortada. Bu kararları verirken belli madde ve kanunlar var bunları hatırlatmak istiyoruz" dedi. 

 

‘KANUNA GÖRE BELEDİYE HAKLI’

Belediye kanununun 79'ncu maddesinden bahseden Sipahioğlu, "Belediye tarafından deniz akarsu ve gölden doldurma sureti ile kazanılan alanlar kıyı kanunu ile ilgili mevzuata uygun olarak kullanılmak şartıyla belediyelerin tasarrufuna bırakılır.’ 3 bin 194 sayılı imar kanununa göre, ‘Kuruluş veya kişilerce kendisine ait tapusu bulunmamakla birlikte, kamu kurum ve kuruluşlarının vermiş oldukları tahsis veya irtifak hattı imar planı, yönetmelik, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabilir.’ 3621 sayılı kıyı kanununa göre, ‘Kıyı herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup buralarda hiçbir yapı yapılamaz. Duvar, çit, parmaklık, hendek, kazık ve tel örgü gibi hiçbir yapı oluşturulamaz. Kıyıda uygulama imar planları ile iskele, liman, barınak, yanaşma yeri, rıhtım, menfez, dalga kıran, istinat duvarı, fener, kayıkhane, dalyan gibi kıyının kamu yararına kullanımı ve kıyıyı korumak maksadıyla tesisler yapılabilir” diyerek ilgili kanun maddelerini hatırlattı.

 

‘BİRİ YAPARIM DİYOR, BİRİ YAPTIRMAM’

İskelede Belediye, Büyükşehir ve Kaymakamlık bilgisi dışında bir çalışma yapmanın yanlış bir tutum olduğunu belirten Sipahioğlu, “Fakat bu kurumların onayı alamdan yapılanlar her şeyden önce şehrin imajına zarar verir. 2001 yılında yapılan kentsel tasarım projesi şu anki ihtiyaçları karşılamıyorsa, tekrar revize edilerek yeni bir imar planı tasarısı üzerinde çalışabilir. Bu da aynı zamanda hem belediye, hem kaymakamlıkla hem de Alanya’yı yöneten kurumlarla daha sükûnetli bir ortamda yeni projeler üretilebilir. Birileri ben yaparım, ben yaptırtmam mantığıyla şehirdeki insanların huzurunu bozmak bize mantıklı gelmiyor. Eğer böyle bir proje yapıldıysa tahsisi yapan kurumlar belediyenin onayını aldılar mı? Çünkü belediye onay alınması gereken bir mercidir. Ayrıca bu konuda AKP İlçe örgütünün görüşlerini merak etmekteyiz. Eğer bu konuya çözüm odaklı bakarsak, eğer bu plan ihtiyaçlara cevap vermiyorsa, herkesin gerekli görüşü alınarak sükûnet içerisinde bir çözüm bulunması daha mantıklı olur" diyerek sözlerini noktaladı.