'MUHALEFET HİÇBİR ZAMAN TÜRKİYE'NİN AVUKATI OLMADI'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, düşürülen Suriye uçağıyla ilgili muhalefetin tutumunu eleştirerek, “Senin burada yapman gereken böyle ulusal bir meselede hükümetin yanında yer almaktır. Silahlı kuvvetlerin yanında yer almandır. Ama ben bakıyorum ki ana muhalefetin başındaki zat, yardımcıları, hepsi bunların yer almaya kalkıyorlar” dedi.

'MUHALEFET HİÇBİR ZAMAN TÜRKİYE'NİN AVUKATI OLMADI'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, düşürülen Suriye uçağıyla ilgili muhalefetin tutumunu eleştirerek, “Senin burada yapman gereken böyle ulusal bir meselede hükümetin yanında yer almaktır. Silahlı kuvvetlerin yanında yer almandır. Ama ben bakıyorum ki ana muhalefetin başındaki zat, yardımcıları, hepsi bunların yer almaya kalkıyorlar” dedi.

26 Mart 2014 Çarşamba 01:30
'MUHALEFET HİÇBİR ZAMAN TÜRKİYE'NİN AVUKATI OLMADI'
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, NTV özel yayınında Oğuz Haksever’in sorularını cevaplandırdı. Bugün gerçekleştirdiği Kastamonu ve Samsun mitingini değerlendiren Başbakan Erdoğan, “Doğrusu bugün önce Kastamonu’daydık ve Kastamonu’da daha önce Nasrullah Cami’nin orada mitinglerimizi yapardık. Bugün ise ondan çok daha büyük bir alanda mitingimizi yaptık. Gerçek alan tıklım tıklım doluydu. Coşku iyi, heyecan iyi. Tabii bu hakikaten Kastamonuluların 20 yıldır değişmeyen bir yerel yönetim anlayışını değiştireceğine yönelik bir karar verdiğini hissettim. Bunu gördüm. Bu coşku vardı. Ardından Samsun’a geçtik. Fakat Kastamonu’da bir şey dikkatimi çok çekti. Belediye başkan adayımız bizim oda yıllardır ikinci adam olarak Kastamonu Belediyesinde görev yapmış, Fen İşleri’ni o yönetmiş, hele hele belediye başkanını uzun süredir ciddi bir rahatsızlığı var. Geçmiş olsun diyelim aynı zamanda. Bu dönemde belediyeyi o götürdü ve Fen İşleri aynı zaman su, kanalizasyon bunlar belediyelerin olmazsa olmazıdır. Bu görevleri üstlenen bir insan. Şuanda bakıyorum orada MHP’nin adayı ortaokul mezunu bir kişi. Belediyecilik deneyimi hiç yok. Fakat bizim adayımız hem üniversite mezunu hem de yıllar yılı belediyeciliğin içinde yaşamış ve Kastamonu’ya bu hizmetleri vermiş bir insan. Öyle zannediyorum Kastamonu’da ihmal etmeyecektir. İşin bu yanını özellikle bütünleştirecektir. Kastamonu’nun ciddi bir değişim dönüşüme hakikaten ayrıca ihtiyacı var. Bizim merkezi yönetim olarak Kastamonu’ya çok hizmet verdik. Havalimanından tutunuz bütün duble yollar ve Ilgaz tünelini yapıyoruz. Bu çok önemli. Eğitimde, sağlıkta buraya yaptığımız yatırımlar çok çok fazla. Bütün bunları bütünleştirmek istiyoruz.
Samsuna geldik. Samsun bugün benim 57. mitingim oldu. Mitinglerin içerisinde 51 tanesi il mitingleri ve 6 tanesi ilçe mitingleri. 4 tanesini İstanbul’da yaptım. İkisini Ankara’da yaptım. Bunları da yoğun bir şekilde devam ettirdik. Tabii Samsun tarihi bir mitingdi. Öyle zannediyorum Cumhuriyet tarihinde böyle bir miting Samsun’da görülmemiştir. Ben bugüne kadar Samsun’da yaptığım mitingler katılımı çok yüksek mitingler olmuştur ama bu caddelerle bu işe katarsak hakikaten yüz bini aşkın bir katılım, coşkunun, heyecanın olduğu bir miting oldu. Samsun’da zaten belediye başkanımıza çok ciddi bir ilgi var. Büyükşehir Belediye başkanımıza güven var. Öyle zannediyorum ki ilçelerinde büyük bir çoğunluğunu belki tamamını alabilecek bir heyecanı, coşkuyu gördüm. Pazar akşamını Samsun’dan çok farklı bir müjdeyle bekliyoruz” dedi.
“DEMOKRASİ SURİYE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
Suriye ile ilgili gelişmelerin sorulması üzerine Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
“Şuanda Suriye ile ilişkilerimizin geçmişi ve üç yıllık son süreç malum ortada. Biz tabii sınır komşumuz, kardeşlerimiz. Yönetimle olan ilişkilerimiz geçmişte çok çok farklıydı. Kendileriyle stratejik anlaşmalar dahi yapmıştı. Ne yazık ki bu Tunus’taki olaylardan sonra aynı şekilde Suriye’de de olaylar başladı. Fakat biz başlamadan önce bazı şeyleri kendilerine uyardık. ‘Bu gelişme Suriye’ye sıçrayabilir. Gelin burada artık Baas sürecini bir değişime uğratalım. Biz size ne istiyorsanız her türlü desteği verelim. Demokrasi Suriye için çok önemli. Bunun beklentisi içerisinde olan Suriye halkı var. Bundan çekinmeyin bak seviliyorsunuz, bunu kendinizde itiraf ediyorsunuz. Rahat olun bu adımı atın.’ Hatta beni arabasına alır gezdirirdi. Son toplantımızı kendisiyle Asi Nehri kenarında yaptık. Orada müşterek bir baraj yapma kararı aldık. Onun temelini atmaya gitmiştik. Birlikte Halep’te buluştuk. Yaklaşık 3-3.5 saat bir görüşmemiz oldu. Bunları hep konuştuk. Biz hakikaten bugün ki bir Esed’i beklemiyorduk. O zamanlar tabii yaklaşımı çok farklıydı ve sürekli telefon diplomasisini yürüttük. Ama bir ara baktık ki ölümler devam ediyor, öldürmeler devam ediyor… Kendisi bunları pek dinlemiyor. En sonun Ahmet beyi gönderdik ve Dışişleri Bakanım kendisiyle 6 saat bir görüşme yaptı. Bu görüşmede yine bütün bunları… Bu arada özel temsilcilerimi gönderdim. Benden bazı projeler istedi. Planlar istedi. Bu konuda özel temsilcileri göndermek suretiyle yardımcı olmaya çalıştım. Çünkü niyetimiz çok samimiydi. Fakat artık bir Ramazan akşamıydı camilerin bombalanması olunca ben kendisini son bir kez aradım. Yarın dedim Cuma… Ne olur şu talimatınızı verin şu insanları bir Cuma gününde ve Ramazan ayında öldürmesinler. Onu dedi benim adamlarım yapmıyor dedi. Şebbihaları kendi adamı diye göstermiyordu. Halbulki Şebbihalar onun adamı. Onun özel timleriydi ve ertesi gün yine vurdular. 16 kişi öldürdüler. Bunları hiçbir zaman dinlemedi. Şuanda bakın orada yaklaşık 160 bin can kaybı var.”
“HAVA SAHAMIZI İHLAL ETTİLER”
“Bunların içerisinden gelen rakamlar 8 bin çocuk ve biz tabii bağrımızı açtık. Açık kapı politikasıyla çalışmalarımızı devam ettiriyoruz” diyen Erdoğan, şunları söyledi:
“Şuanda bizde malum buraya gelen insan sayısı 760 bini buldu. Harcamalarımız 3 milyar doların üzerinde. Biz dedik ki bunu devam ettireceğiz. Yaralılar oluyor, bunlarla ilgileniyoruz. Fakat şuanda hala öldürmeye devam ediyor. Tabi son dönemde biliyorsunuz bir helikopterle bizim hava sahamızı ihlal ettiler. Hava sahamızı ihlal edince biz malum angajmalarını kurallarını açıklamıştık. Bu angajman kurallarından hareketle o zaman uçaklarımız bu helikopteri vurdu. Şuanda yine aynı şekilde bizim hava sahamızı ihlal eden iki tane bunların uçağı 1 ila 1.5 kilometre ihlal etti. Silahlı kuvvetlerimizden bana bildirildi. Bunun tabi tek sebebi de şuydu: Keseb denilen bizim hudut kapısının olduğu bölgedeki orada 50-60 bin nüfus var büyükçe bir yer orası. Orasını tabi Özgür Suriye Ordusu tekrar ele geçirince bunlar onları bombalamak için aslında gelmişti. Bizim de hava sahamızı ihlal ederek böyle bir adımı attılar. Bu defa da bizim uçaklarımız kalkıp bunlardan bir tanesi vurdu. O da Keseb’e düştü. Tabii tabu angajman kurallarını ihlal bundan sonraki süreçte de böyle devam edecek olursa bizler gereği neyse bunu yapmak durumundayız. Fakat benim üzüldüğüm bir nokta var. Türkiye’deki muhalefet ne yazık ki bunu bir siyasi istismar vesilesi olarak gördüğümüzü anlatıyor. Çirkin olan bu. Yani biz şuanda seçimdeyiz diye eğer ülkemizde hava sahamızı ihlal edenler olursa bunlara hoş geldiniz mi diyeceğiz? Kaldı ki bunlar zaten 160 bin kişi öldürmüş burada katil Esed’in, cani Esed’in bu tür bir durumu var. Bizim burada 74 tane vatandaşımızı bunlar şehit ettiler. Zamam zaman hala top atışları ülkemize düşüyor. Bütün bunlara karşı muhalefet başta CHP olmak üzere bunları hala kalkıyorlar övmeye müdafaa etmeye ya bu bizim ulusal meselemiz. Siyaset malzemesi yapılabilir mi? Sen burada kimin yanında yer alacaksın. Senin burada yapman gereken böyle ulusal bir meselede hükümetin yanında yer almaktır. Silahlı kuvvetlerin yanında yer almandır. Ama ben bakıyorum ki ana muhalefetin başındaki zat, yardımcıları, hepsi bunların yer almaya kalkıyorlar. Bu gerçekten bizim bir milli meselemizde dahi muhalefetin ne denli ayrık düştüğünü, nedenli bunu bir istismar vesilesine dönüştürmeye gayret ettiğini göstermesi bakımından çok önemli. Biz tabi onları dinleyecek halimiz yok. Biz silahlı kuvvetlerimize bu konuda gerekli talimatı vermişiz. Silahlı kuvvetlerimizde sağ olsun gereken yaptılar. Bundan sonrada böyle bir şey olursa aynı şekilde olur.”
“MUHALEFET HİÇBİR ZAMAN TÜRKİYE’NİN AVUKATI OLMADI”
Süleyman Şah Türbesi ile ilgili olarak da Erdoğan, “Süleyman Şah Türbesiyle alakalı olarak yine aynı şekilde burada da malum IŞED’in bu tür bir sıkıntısı var. Burada daha önce Türkmenler vardı. Türkmenlerin özellikle maalesef malzeme noktasında, silah noktasında zayıf düşmesi onların ister istemez geri çekilmesine neden oldu. Geri çekildikleri günde 80 şehit verdiler. Buradan bir yere gelmem lazım. Bu malum son MİT tırlarının hani çevrilip bunların araması olayları yaşandı. Bu Tırlar bizim bayır bucak Türkmenlerine yardım götürüyorlardı ve bunda bile muhalefet aynı şeyi yaptı. Aynı durumu ortaya koydu. Muhalefet hiçbir zaman Türkiye’nin avukatı olmadı. Hep karşısında oldu. Tabi biz bunlar yapıldı diye kalkıp da Bayır Bucak Türkmenlerini yalnız bırakamazdık. Bırakmadık, yinede bırakmayacağız ve 24’üyle alakalı bizde bazı şeyler duyduk. O görüldüğü gibi şuanda herhangi bir şey söz konusu değil. Ama Süleyman Şah türbesine karşı böyle bir yanlışlık olacak olursa tabii ki gereği neyse orada da yapılacaktır. Bu topraklar bizim topraklarımız. Kendi topraklarımızdır. Yaklaşık 10 dönüm gibi bir arazidir ve bu topraklar uluslararası anlaşmalar teminat altına alınmış olan topraklarımızdır. Bu topraklarda yapılacak bir saldırı aynen Türkiye’ye yapılmış bir saldırıdır” diye konuştu.
Son Güncelleme: 26.03.2014 01:30
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner81