Alanya'daki otel zincirlerinden Gardenia Hotel'in Genel Müdürü Abdullah Yüksek, bu yıl turizmde Türkiye'nin hem İstanbul hem de Akdeniz hattında kaybının, 6,7 milyar doları bulabileceğini, Alanya bölgesindeki kayıp miktarının ise 600-700 milyon dolar olarak gerçekleşme ihtimalinin bulunduğunu söyledi.
Kriz dolayısıyla Alanya'da ve bölgede, satış veya kiralama ile el değiştirme ihtimalli pek çok sayıda otelin bulunma ihtimalinin güçlendiğine işaret eden Yüksek, bu durumun ilerisi için olumlu bir yöne evrilmesinin de mümkün olabileceğini belirterek, "Küçük işletmeler bir araya gelerek, ya da kiralama alım fırsatları oluşturarak, daha büyük tesislere dönüşme ve daha nitelikli hizmet verme imkanı bulabilir. Bu da rekabette bir avantaj yaratır. Bir bölgede 15-20 tane üç,dört yıldızlı küçük otel yerine 6-7 tane daha büyük, daha kaliteli hizmet veren otel oluşabilir. Riskin içinden aslında avantaja çevrilebilecek bir durum da oluşabilir" diye konuştu.
2017 YILINA KONSANTRE OLDUK
2015 yılının sonunda Rusya ile yaşanan uçak krizinden sonra 2016'nın herkes için çok zor bir yıl olacağının tahmin edildiğini ifade eden Abdullah Yüksek, havacılık sitesi Kokpit.aero'dan Fatih Yılmaz'ın haberine göre şöyle konuştu: "Akdeniz bölgesi bu yılı ciddi bir kayıpla geçirdi. Birçok tesis açılmadı, istihdamda da özellikle mevsimlik işçi alımında yüzde 30 azalma yaşandı. Ekim sonu itibariyle sezonu dolulukta yüzde 35'e yakın kayıpla kapatacağız" dedi. Bu yıl sezonun başlangıcında hükümetin İş-Kur vasıtasıyla krizle boğuşan turizmciye 4 ay boyunca destek verdiğini hatırlatan Yüksek, bu yardımın da sektöre büyük katkı sunduğunun altını çizdi. 2016'yı kayıp yıl olarak göze aldıklarını dile getiren Yüksek, "Şimdi tamamen 2017 yılına konsantre olmuş durumdayız. Seneye ne olacağını söylemek için çok erken, turizmi doğrudan etkileyecek güvenlik sorunlarının, Türkiye hakkındaki olumsuz algının elbirliğiyle ortadan kaldırılması lazım. Güvenlik hadisesini ciddi anlamda çözersek, belki 2015'i yakalayamayacağız ama 2017 inşallah çok daha iyi geçecek."
ATATÜRK HAVALİMANI SALDIRISI HERŞEYİ DEĞİŞTİRDİ
Yaşanan kriz dolayısıyla fiyatlarda ciddi indirim ve aksiyonlar uyguladıklarını, tam da bunun karşılığını almaya başladıkları dönemde Atatürk Havalimanı'nda bombaların patladığını belirten Yüksek, şunları söyledi: "Bu terör olayı tam bir dönüm noktası oldu. Biz fiyatlarda ciddi indirimler yapıp,açılmayan otellerin de rekabette olmamasıyla, geçen senenin turist sayısına yakın rezervasyonlar almaya başlamıştık. Eğer saldırı yaşanmasaydı, sektör biraz daha toparlanacaktı.Muhtemelen Temmuz değil belki ama iyi bir Ağustos ayı geçirecektik, Eylül-Ekim ayıda dişe dokunur bir dolulukla geçecekti. Ancak havalimanı saldırısı ardından darbe girişimi bizi iyice zora soktu"
YERLİ TURİST YARAMIZA MERHEM OLDU
Abdullah Yüksek, bu yılın sıkıntısını bir nebze de olsa yerli turist sayesinde atlattıklarını belirterek, "Özellikle bayram dönemlerinde yerli turistten büyük rağbet gördük. Ramazan Bayramı'nı tamamen dolu geçirdik, Kurban Bayramı'nda talep biraz daha düşük kaldı zira bayramın hemen ertesinde okullar açılıyordu. Hem kurban kesimi hem de okul açılışına hazırlık dolayısıyla harcamalar daha fazla olduğu için tatile Ramazan'a oranla daha az talep oldu" şeklinde konuştu.
Türkiye'de yaşanan kriz döneminde Alman, Rus turistin İtalya, İspanya ve Bulgaristan gibi ülkelere büyük rağbet gösterdiğini hatırlatan Yüksek, "Bu ülkelere gidenler oradaki hizmet kalitesini gördükleri zaman bizdeki hizmetin içeriğini daha iyi anlayacaklardır. Bir haftalık tatil paketleri; bu ülkelerde düşük sezonlarda bile oda-kahvaltı olarak 700 - 1000 Euro'lar arası pazarlandı. Orada fiyat - hizmet dengesi açısından tatminsizlik yaşayan ve Türkiye'nin değerini daha iyi anlayacak bir kitle oluşacaktır. Mevcut pazarlama koşullarında Türkiye ile rekabet etmek kolay değil" dedi.
Kriz dolayısıyla Alanya'da ve bölgede, satış veya kiralama ile el değiştirme ihtimalli pek çok sayıda otelin bulunma ihtimalinin güçlendiğine işaret eden Yüksek, bu durumun ilerisi için olumlu bir yöne evrilmesinin de mümkün olabileceğini belirterek, "Küçük işletmeler bir araya gelerek, ya da kiralama alım fırsatları oluşturarak, daha büyük tesislere dönüşme ve daha nitelikli hizmet verme imkanı bulabilir. Bu da rekabette bir avantaj yaratır. Bir bölgede 15-20 tane üç,dört yıldızlı küçük otel yerine 6-7 tane daha büyük, daha kaliteli hizmet veren otel oluşabilir. Riskin içinden aslında avantaja çevrilebilecek bir durum da oluşabilir" diye konuştu.
2017 YILINA KONSANTRE OLDUK
2015 yılının sonunda Rusya ile yaşanan uçak krizinden sonra 2016'nın herkes için çok zor bir yıl olacağının tahmin edildiğini ifade eden Abdullah Yüksek, havacılık sitesi Kokpit.aero'dan Fatih Yılmaz'ın haberine göre şöyle konuştu: "Akdeniz bölgesi bu yılı ciddi bir kayıpla geçirdi. Birçok tesis açılmadı, istihdamda da özellikle mevsimlik işçi alımında yüzde 30 azalma yaşandı. Ekim sonu itibariyle sezonu dolulukta yüzde 35'e yakın kayıpla kapatacağız" dedi. Bu yıl sezonun başlangıcında hükümetin İş-Kur vasıtasıyla krizle boğuşan turizmciye 4 ay boyunca destek verdiğini hatırlatan Yüksek, bu yardımın da sektöre büyük katkı sunduğunun altını çizdi. 2016'yı kayıp yıl olarak göze aldıklarını dile getiren Yüksek, "Şimdi tamamen 2017 yılına konsantre olmuş durumdayız. Seneye ne olacağını söylemek için çok erken, turizmi doğrudan etkileyecek güvenlik sorunlarının, Türkiye hakkındaki olumsuz algının elbirliğiyle ortadan kaldırılması lazım. Güvenlik hadisesini ciddi anlamda çözersek, belki 2015'i yakalayamayacağız ama 2017 inşallah çok daha iyi geçecek."
ATATÜRK HAVALİMANI SALDIRISI HERŞEYİ DEĞİŞTİRDİ
Yaşanan kriz dolayısıyla fiyatlarda ciddi indirim ve aksiyonlar uyguladıklarını, tam da bunun karşılığını almaya başladıkları dönemde Atatürk Havalimanı'nda bombaların patladığını belirten Yüksek, şunları söyledi: "Bu terör olayı tam bir dönüm noktası oldu. Biz fiyatlarda ciddi indirimler yapıp,açılmayan otellerin de rekabette olmamasıyla, geçen senenin turist sayısına yakın rezervasyonlar almaya başlamıştık. Eğer saldırı yaşanmasaydı, sektör biraz daha toparlanacaktı.Muhtemelen Temmuz değil belki ama iyi bir Ağustos ayı geçirecektik, Eylül-Ekim ayıda dişe dokunur bir dolulukla geçecekti. Ancak havalimanı saldırısı ardından darbe girişimi bizi iyice zora soktu"
YERLİ TURİST YARAMIZA MERHEM OLDU
Abdullah Yüksek, bu yılın sıkıntısını bir nebze de olsa yerli turist sayesinde atlattıklarını belirterek, "Özellikle bayram dönemlerinde yerli turistten büyük rağbet gördük. Ramazan Bayramı'nı tamamen dolu geçirdik, Kurban Bayramı'nda talep biraz daha düşük kaldı zira bayramın hemen ertesinde okullar açılıyordu. Hem kurban kesimi hem de okul açılışına hazırlık dolayısıyla harcamalar daha fazla olduğu için tatile Ramazan'a oranla daha az talep oldu" şeklinde konuştu.
Türkiye'de yaşanan kriz döneminde Alman, Rus turistin İtalya, İspanya ve Bulgaristan gibi ülkelere büyük rağbet gösterdiğini hatırlatan Yüksek, "Bu ülkelere gidenler oradaki hizmet kalitesini gördükleri zaman bizdeki hizmetin içeriğini daha iyi anlayacaklardır. Bir haftalık tatil paketleri; bu ülkelerde düşük sezonlarda bile oda-kahvaltı olarak 700 - 1000 Euro'lar arası pazarlandı. Orada fiyat - hizmet dengesi açısından tatminsizlik yaşayan ve Türkiye'nin değerini daha iyi anlayacak bir kitle oluşacaktır. Mevcut pazarlama koşullarında Türkiye ile rekabet etmek kolay değil" dedi.
Son Güncelleme: 22.09.2016 01:29
